Avrupa, gaz krizi nedeniyle kışı nasıl geçireceğini düşünürken, Türkiye turizm sektörü “ölü sezonu” canlıya dönüştürmek yeni pazarlama taktikleri arıyor
Covid-19 pandemisinden en çok etkilenen sektörlerin başında hiç kuşkusuz turizm geldi: Turist sayısı ve gelirleri yüzde 90’ları aşan düzeyde düşerken, birçok işletme kapandı ya da küçülme yoluna gitti. Salgının kontrol altına alınmasıyla birlikte 2022 yılının 6 aylık döneminde turizm geliri 17.1 milyar dolara yükselirken, turist sayısı da bir önceki yıla göre yüzde 54 artarak 21 milyona ulaştı. Yılsonu hedefi ise 50 milyon turist ve 44 milyar dolar turizm geliri olarak revize edildi. Yaşanan bu büyük turizm atağında döviz kurlarına bağlı olarak Türkiye tatili yapmanın ABD, Avrupa, Rusya ve Ortadoğu’da kendi evinde yaşamaktan daha ucuz, aynı zamanda da konforlu hale gelmesinin payı büyük. Ekonominin turizm üzerindeki olumlu etkisine rağmen, turizm şirketleri gelirlerini attırmak, yazın olduğu gibi kış aylarında da yüksek turist ve gelir oranlarını yakalamak için yoğun şekilde marketing faaliyetlerine devam ediyor. Peki, şirketler yaklaşan düşük sezonu yükseğe çevirmek için hangi pazarlama yollarını tercih etmeli? Faaliyetlerini hangi marketing yöntemlerinde yoğunlaştırmalı? Sosyal medyada turizm marketingi konusunda dünyanın öncü kuruluşları arasında yer alan Digital Exchange’in turizm ekibi, markalara bir dizi öneride bulundu. Türkiye’nin kış turizminin Avrupa başta olmak üzere Rusya, BDT ve ABD ile Ortadoğu’da eğitim döneminin devam ettiği zaman olması nedeniyle turist sayısının azaldığına dikkat çeken uzmanlar, turizm şirketlerinin destinasyon bazlı marketing yapması gerektiğini söyledi. Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle yaşanan gaz krizinin Avrupa’da şiddetini artırarak sürdüğünün altını çizen Digital Exchange ekibi, şunları söyledi:
Yaş grubuna uygun Influencer’lar ile yoğun tanıtım
“Türk turizm şirketleri yazın deniz-güneş-kum ve kültür tatili yapmak isteyen turistleri ağırlamaya dönük bir pozisyonda yer alırken, kışın ise daha çok tıp kongrelerine ev sahipliği yapma yolu seçiliyor. Böylece turizm, yılın 4 mevsimine yayılan bir görüntü veriyor. Fakat bu sene dünya ve Türkiye’deki ekonomik, askeri ve politik gelişmeler daha farklı. Avrupa’da evinde oturup doğalgaz faturası ödemek, Antalya, Bodrum, İzmir ve İstanbul’da 5 yıldızlı her şey dahil otellerde 20 günü aşan paketleri satın alarak tatil yapmaktan daha pahalı. Fakat Avrupalı turistin, yazın ziyaret ettiği Türkiye’yi kışın deniz seçeneğini göz ardı ederek gelmesi noktasında cezbedici kampanyalara ihtiyaç var. Özellikle Akdeniz kıyı şeridinin kışları ılık ve nispeten daha az yağışlı olduğunu hedef kitleye anlatmak için Influencer marketing yapmak gerekiyor. Hedeflenen kış turist kitlesi emeklilerden oluştuğu için, Avrupa’da yoğun şekilde takip edilen ve 60 yaş üzerine hitap eden Influencer’lar ile etnik pazarlama tekniklerini kullanarak marketing yapacak turizm grupları, bundan kârlı çıkacaktır. Avrupa’da pek çok destinasyon olduğunu ve birçok etnik grup bulunduğunu gözden kaçırmadan, Instagram reels paylaşımları başta olmak üzere, Facebook, Twitter ve LınkedIn gibi 60 yaş üzerinin daha yoğun olduğu sosyal medya mecralarında deneyime dayalı Influencer marketing yapmak, otelleri, konaklama, dinlenme, spor alanlarını tanıtmak şirketlerin kazanç sağlamasında en önemli etkeni sağlayacaktır.”
Video Marketing ile mini belgesel gibi tanıtım
Türkiye’de kışın Akdeniz bölgesindeki oteller kadar Ege’nin de iklim koşulları bakımından Kuzey Avrupa’ya göre hayli yumuşak bir geçişe sahip olduğu vurgusunun şart olduğunu belirten Digital Exchange turizm ekibi, “Akdeniz’deki oteller kadar Bodrum başta olmak üzere büyük otel yatırımlarının yapıldığı Muğla ilinin tamamı, Aydın Kuşadası ve İzmir’in de kış turizminde başta Avrupa olmak üzere, hafta sonu turları ya da kısa tatiller için Ortadoğu ve BDT pazarı açısından uygun olduğunu vurgulamak lazım. Burada da yine video marketing önplana çıkıyor. Bu coğrafyalarda YouTube izleme oranları hayli yüksek. Markaların doğru kitleye, doğru mesajı veren video marketing ile yola çıkması önemli bir rezervasyon ve gelir elde edilmesini beraberinde getirecektir” açıklamasında bulundu.
Kış turizmi noktasında sağlık turizminin önemli bir güç olduğunu belirten Digital Exchange turizm ekibi, sadece tedavi ya da ameliyatlar için değil kaplıcaların da sağlık turizminden yeterli payı görmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu noktada turizm markalarının iş birliğine gitmesinin önemli olduğunu belirten Digital Exchange ekibi “Antalya, Bodrum, İstanbul’daki turizm gruplarının yanında kültür turizmi noktasında Kapadokya, Göbeklitepe, Uzungöl gibi İç Anadolu’dan Karadeniz’e seçenekler de eklenirse; Afyon, Bursa, Denizli, Ankara gibi kaplıca ve termal tesisler de video marketing ile tanıtıldığı zaman bir mini belgesel havası ile yarattığı etki daha büyük oluyor” ifadelerini kullandı.
Kişiye özel pazarlama kazanç sağlıyor
Turizm alanındaki kampanyaların sadece yüksek sezonda değil yılın bütününde aktif olması gerektiğini belirten Digital Exchange CEO’su Emrah Pamuk ise “2022 yılı bu noktada özel bir yerde duruyor. Kışın otellerimizin Avrupalı turistle dolu olması ve onların sıcaklık teması ile ülkemizde bulunması, 2023 yılında da yaz aylarının keyfini çıkarmak için bizi tercih edecek potansiyel müşterileri bulmak anlamına gelecektir” dedi.
Türkiye’nin sadece Avrupa ile sınırlı kalmadan turizm destinasyonlarını genişletmesinin ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağını anlatan Pamuk, “Turizm marketingi yaparken bizler etnik pazarlamada her bölge, hatta her semt için ayrı sosyal medya ünlüsü, marketing faaliyeti düşünüyor ve uyguluyoruz. Adeta kişiye özel marketing yapıyoruz ve bunda da önemli başarılar elde ediyoruz. Önemli olan hedef kitleyi doğru tespit etmek, uygun Influencer’ı kullanmak, video marketing yaparken tüm sorulara yanıtları vermek ve görselliği en üst seviyede kullanmak. Bu itici güçle birlikte Türkiye turizmi de yükselişini sürdürüyor” diye konuştu.
Comments