L'Oréal doğru koku belirleme sürecini kolaylaştırmak için doğrudan bu duyguların kaynağına gidiyor: insan beyni
Koku duyumuz duygularımızla derinden bağlantılı olması nedeniyle, herhangi bir koku bir duyguyu tetikleyebilir. Yeni bir parfüm seçmenin bunaltıcı olması olağan. Anlaşılan L'Oréal süreci kolaylaştırmak için doğrudan bu duyguların kaynağına gidiyor: insan beyni.
Nöroteknoloji şirketi EMOTIV ile birlikte çalışan L'Oréal, tüketicilerin kokuları seçmeleri için yeni bir yol geliştirdi. Şirket, Yves Saint Laurent mağazalarında müşterilere, beyinlerinin tüm kortikal loblarından gelen elektriksel aktiviteyi kaydeden bir EEG başlık kullanıyor. Bir Yves Saint Laurent danışmanı daha sonra onları çeşitli kokular göstermeye ve koklatmaya başlıyor, bu süreçte kullanıcının farklı kokulara karşı nöral tepkilerini takip ediyor ve duygularına en uygun kokuyu bulana kadar test sürüyor. Yves Saint Laurent Beauté'nin Uluslararası Genel Müdürü Stephan Bezy'ye göre: "Bu sürükleyici sistem sayesinde, insanların %95'inin ihtiyaçlarına ve arzularına göre kişiselleştirilmiş doğru kokuyu elde edebildik; bu, bu teknoloji olmadan olduğundan çok daha yüksek. Bu kategoride büyük ilk adım. Hangi kokuların insanları mutlu, enerjik veya başka duygular hissettirdiğini öğrendikten sonra, kokuları daha da özelleştirebiliriz." Yves Saint Laurent'nin EEG ile geliştirilmiş istişareleri, bu yıl ve 2023'te birden fazla ülkede kullanıma sunulacak.
Gelecek dönemde yaygınlaşabilir mi?
Nöropazarlama esas olarak odak grupları için kullanılan bir yaklaşım ve pazarlamacıların ve ürün yöneticilerinin yeni bir kampanyaya veya çeşniye bir test deneğinin sinirsel tepkilerini inceleyerek içgörü kazanmalarına yardımcı oluyor.
Şimdi, L'Oréal ve EMOTIV iş birliği ile, nöroteknolojiyi şirket laboratuvarından çıkarıp mağazalarda genel kullanıma taşıyor. Küçük bir denek grubuna dayalı grup davranışını tahmin etmek yerine, Yves Saint Laurent'nin perakende deneyimi, doğrudan tek bir müşterinin şekillenmemiş veya zihinde saklı tercihlerinin daha net anlaşılmasını sağlayabilir..
Teknolojide kullanılan ekipman fiyatları düştükçe ve yapay zeka yetenekli bir analist rolünü üstlendikçe, nöroticaret ulaşılabilir hale geliyor. Başlaması için tüketicilerin markalar tarafından 'zihinlerini okutmak' konusunda kendilerini rahat hissetmeleri gerekecek. Ayrıca tekniğin bazı etik kurallarına karşı ne tarz bir tutum izleneceği kadar, kişilerin bu tarz deneysel projelere karşı rıza gösterip göstermeyeceği ise merak konusu. Günün sonunda bu yatırımın bir potansiyel faydası var mı? Daha iyi tüketici-ürün uyumu, alıcının yalnış seçimleri yapma olasılığını azaltabilir, daha az para ve daha az kaynak israfı ile markaya karşı olası negatif tutumun değişikliğinin önünü açabilir.
Commenti