PwC’nin 33 OECD ülkesinde kadınların ekonomik güçlenmesinin incelendiği Çalışma Hayatında Kadınlar Endeksi 2020 araştırması yayımlandı. Çalışmaya göre OECD ülkelerinde cinsiyete dayalı ücret farkının kapanması GSYİH’de 2 trilyon ABD doları artış sağlayabileceği öngörülüyor.
Kadınların çalışma dünyasında eşit fırsatlara sahip olmasında herkesin payı olmalı. Çalışma Hayatında Kadınlar Endeksi çalışması, OECD ülkelerinde kadınların iş hayatına daha fazla katılmasının, OECD GSYİH'sini 6 trilyon dolar artırabileceğini ve cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği farkının kapanmasının da OECD ülkelerinde kadınların gelirlerini 2 trilyon dolara çıkarabileceğini gösteriyor.
Kadın istihdamında teknolojinin etkisi
OECD ülkelerinde teknoloji sebebiyle iş kayıplarından kadınların daha az etkilenmesi beklenirken, iş gücüne ihtiyaç duyulacak yeni iş kollarındaysa erkeklerin daha fazla rol alması bekleniyor. OECD ülkelerinde yeni teknolojilerin ortaya çıkması sonucunda kazanan ve kaybedenlerin olmasını ve kadın istihdamı üzerindeki net etkinin ülkeden ülkeye değişiklik göstermesini bekliyoruz. Sağlık ve sosyal bakım ile eğitim sektörlerindeki teknoloji sebepli kadın istihdamı açısından net fayda (sırasıyla yaklaşık %3 ve %6) elde edilmesi bekleniyor. Bununla birlikte toptan ve perakende ticarette, imalatta ve diğer hizmet sektörlerinde kadın istihdam oranlarının teknoloji ve otomasyon sebebiyle düşüş gösterebilir. Hali hazırda kadın istihdamının %30’unu oluşturan bu sektörlerdeki net istihdam kaybının %10 ila %20 arasında olması bekleniyor.
Teknoloji sektöründe kadınlar için fırsatlar ve zorluklar
Eskisine oranla daha fazla kadın, başarılı bir kariyer için hızla gelişen teknoloji sektörünü tercih ediyor. Buna rağmen kadınlar teknoloji sektöründe hâlâ erkeklere oranla çok daha az orana sahip. Sektöre girmek ve sektörde kalmak için kadınları birçok zorluk bekliyor.
G7 ülkelerinde teknoloji sektöründe kadınların ne oranda temsil edildiğini değerlendiren Teknolojide Kadın Endeksimize göre Bilgi ve İletişim Teknolojisi mezunu, teknoloji sektöründe çalışan ve teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörlerinde yönetim kurulu üyesi olan kadınların ortalama payı %30’un altında. Teknoloji sektöründeki cinsiyete dayalı ortalama ücret eşitsizliği ise tüm sektörlerdeki G7 ortalamasının üzerinde.
Devletlerin, eğitimcilerin ve iş verenlerin kadınların iş dünyasındaki konumlarını iyileştirmek için yapmaları gereken şeyler var. Özellikle teknoloji şirketleri, kadınlar için daha fazla fırsat yaratacak aksiyonlar alabilir ve sektörde daha fazla kadının yer almasını sağlayabilir.
1. Teknoloji sektöründe kadınların potansiyelinin ortaya çıkarılmasını sağlayacak 4 adım:
Teknoloji sektöründe kadınların daha az yer almasının en önemli sebeplerinden biri az sayıda kadının STEM alanında eğitim alması. Şirketler, eğitim kurumları ile iş birliği kurarak öğrencilerin teknoloji alanında kariyere sahip olmalarını teşvik edebilir.
2. Kadınları teknoloji sektörüne çekme
Kadınların oranını artırmak ve cinsiyet kalıplarını yıkmak için teknoloji sektöründe daha fazla kadın istihdam etmek hayati öneme sahip. Bunun için şirketler, marka ve iş ilanlarının cinsiyet ayrımı yapmamasını ve işe alımlarda kadın ve erkek sayısının dengeli olmasını sağlayabilir.
3. Kapsayıcı iş yeri kültürünün teşvik edilmesi
Mevcut iş gücü içinde kadınları desteklemek ve kadınları iş yerine çekmek için ayrıştırmayan bir iş yeri ortamı olması şarttır. Şirketler, kariyer planlamasını desteklemek için mentorluk programları ve networking grupları gibi girişimleri uygulayabilir.
4.Gelişim fırsatları oluşturma
Teknoloji sektöründe kıdemli kadın çalışanların olmamasının sebeplerinden biri de liderlik ve gelişim fırsatlarının eksikliğidir. Şirketler eğitime odaklanarak hem kadınların teknoloji sektöründe daha fazla yer almalarını hem de sektörde ilerlemelerini sağlayabilir.
PwC Türkiye, İnsan Yönetimi ve Organizasyon Danışmanlığı Şirket Ortağı Bilgütay Yaşar:
“OECD ülkelerine baktığımızda kadınların iş gücüne katılım oranının en düşük olduğu ülkenin Türkiye olduğunu görüyoruz. Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısını kadınlar oluştururken, iş gücüne katılımlarının artması, ülkemizin ekonomik kalkınmasına sağlayacağı katkı açısından hayati önem taşıyor. Buna rağmen, 2017 yılında ülkemizde kadın istihdam oranı (%28,9) ile erkek istihdam oranının yarısından az (%65,6) gerçekleşti. Bir diğer önemli faktör, cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği. İstatistiklere göre tüm eğitim seviyelerindeki kadınlar aynı eğitim seviyesine sahip erkeklerden daha düşük ücret almakta. Ayrıca, kadınlar iş hayatında belli bir seviyeye kadar yükselip, sonrasında “cam tavan” diye ifade edilen engellere takılıyor. Bunun sonucunda kadın istihdamında yönetici kadın oranımız da alt seviyelerde. Bu eşitsizlik ve engellere yönelik tedbirler gerek devlet gerekse şirketler tarafından alınmalı.”
Comments