top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıThe Brand Planet

Netflix'in başarısı: şirketin sınırları aşan büyümesini sağlayan kusursuz stratejileri

Güncelleme tarihi: 14 Kas 2021

Netflix bir eğlence şirketi değil, Amazon, Google veya Meta Platforms gibi bir teknoloji şirketi

Netflix'in başarısı: şirketin sınırları aşan büyümesini sağlayan 7 kusursuz strateji

Netflix, Ağustos 1997 tarihinde ABD Kaliforniya’da Reed Hastings ve Marc Randolph tarafından kurulduğu zaman insanlar film izlemek için ya sinemaya gitmek ya yüksek ücretler ödeyip DVD satın almak ya da bu DVD’leri kiralamak zorundaydı. Ancak DVD kiralama işi zordu. Çünkü belirli bir kiralama süreniz oluyor, geç getirdiğinizde yüksek bedeller ödemek zorunda idiniz.


Netflix ise tıpkı bugün olduğu gibi bir abonelik sistemi sunuyor, dilediğiniz kadar filmi evinize kadar gönderiyor ve diğer can sıkıcı detaylarla abonelerini sıkmıyordu. Bu yenilikçi fikir uzun bir süre başarıyla çalıştı. Ancak bir noktada insanların izleme alışkanlarının internete kaydığını fark ederek bir online platform kurdular ve DVD işi ile birlikte bir süre devam ettiler. Kısa zaman sonra ise DVD kiralama işi tamamen sonlandırıldı.


Netflix, her zamankinden daha fazla dikkate alınması gereken gerçek bir güçtür. Aslında, platform yalnızca 2020 boyunca dünya çapında 16 milyon yeni abone kazandı. Modern toplumun hızlı dijitalleşmesi, COVID-19 pandemisinin teşvik ettiği kitlesel izolasyonla birleştiğinde, platformun başarısını daha da artırmaya hizmet etti.


ABD’de başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde uzun bir süredir hizmet veren Netflix, 1997 yılından bu zamana kadar internete bağlı olan tüm cihazlardan diziler, filmler ve belgeseller gibi birçok dijital içeriği abonelerine diledikleri cihazdan, diledikleri zaman da izleme imkânı sağlıyor.


Son rakamlara göre Netflix’in şu anda 190 ülkede 83 milyona yakın üyeye sahip olduğu belirtiliyor. Kurulduğu günden bu yana sevilen marka olma özelliğini sürdüren başarılı internet televizyonu ağı, bulunduğu noktaya akıllıca stratejiler kullanarak ulaşmayı başardı. Bu yayında Netflix’i başarıya ulaştıran stratejileri keşfedeceksiniz fakat onun öncesinde bu dev markanın kısa tarihinden de bahsetmeden geçmemek gerekiyor.


Netflix’in kısa tarihi

Şu anda Netflix’i internet üzerinden dizi, film, belgesel izlememize olanak sağlayan bir dijital platform olarak biliyoruz fakat bu isim başlangıçta yalnızca internet üzerinden film kiralama hizmeti veriyordu. Türkiye’de de bir zamanlar çok popüler olan film kiralama işletmelerinden ziyade Netflix, bu işi internete taşıdı.


Reed Hastings ve Marc Randolph tarafından 1997 yılında internet üzerinden film kiralama hizmeti olarak kurulan Netflix, 1998 yılında kiralama işine DVD satışlarını da ekleyen Netflix.com sitesini kurdu. Bu siteyle birlikte internetten DVD satış işi yapan Amazon gibi büyük e-ticaret sitelerine doğrudan rakip oldu.


Rekabetin dozunu 1999’da artıran şirket o zamanlar görülmemiş yepyeni bir abonelik sitemini başlattı. 1999’dan itibaren aylık tek bir sabit ücretle gerçekten de sınırsız olarak DVD kiralamaya imkân sağlıyordu. Sabit abonelik ücretiyle sınırsız içerikten istifade etmeye olanak sağlamaları daha fazla mutlu müşteriler anlamına da geliyordu. Netflix iki yıl sonra 2002’de 600 bin aboneye ulaşmayı başardı ve aynı yıl Nasdaq’de NFLX ticker’ı altında halka arz edildi ve borsada işlem görmeye başladı. Hızlı büyümesine devam eden şirket 2005 yılında 4,2 milyondan fazla aboneye ulaştı.


2007 yılı ve sonrası şirket için adeta bir dönüm noktası oldu. Şirket, abonelerinin dizileri ve sinema filmlerini kişisel bilgisayarları üzerinden izleyebilmelerine imkan sağlayan yeni özelliğini aynı yıl duyurdu. Böylece Netflix, bugünkü iş modelinin temellerini de atmış oldu.


2009 yılında içeriklerin izlenebilmesi için oyun konsolu Sony Playstation 3 ve internet bağlantısı olan televizyonların üretici şirketleriyle ortaklık kuran Netflix, 2010 yılında Apple iPhone, iPad, iPod Touch ve Nintendo Wii gibi cihazlarda da içeriklerine ulaşım imkanı sağladı.

2012 yılında Birleşik Krallık, İrlanda ve Kuzey ülkelerinin de aralarında bulunduğu tüm Avrupa’da kullanılma sunuldu. Aynı yıl ilk kez Altın Saatler Emmy (Primetime Emmy) Mühendislik Ödülüne layık görüldü.


Daha evvel yapımcısı olmadığı dizi ve filmleri izleme olanağı sunan şirket, yapımını kendi üstlendiği orijinal içerikler üretmeye başladı. Şirketin en bilinen orijinal içeriklerinden House of Cards 2013 yılında üç Altın Saatler Emmy Ödülü kazanırken; Netflix, Altın Saatler Emmy ödülleri için aday gösterilen ilk internet televizyon ağı olmayı başardı.


2014 senesine gelindiğinde hizmet verdiği ülkelerde 50 milyon aboneye ulaşan Netflix’in bir diğer orijinal içeriklerinden Orange is the New Black de Emmy Ödülü almayı başardı. 2015’e gelindiğinde şirket ilk orijinal filmi Beasts of No Nation’ı yayınladı.


Günümüzde şirket tüm dünyada 83 milyondan fazla aboneye hizmet veriyor.


Netflix'in başarısı: şirketin sınırları aşan büyümesini sağlayan kusursuz stratejileri

Korsanla mücadele için çevrimiçi platforma geçiş yapıldı

2010 yılından sonra internet kullanımı yaygınlaşmış ve insanlar artık farklı internet siteleri üzerinden film ve dizi izlemeye başlamışlardı. Artık kimse kolay kolay DVD kiralamayı tercih etmiyordu. Bu durumu gören Netflix yöneticileri bir online izleme platformu kurdular ve bazı yayınların haklarını satın alarak bu platformda yayınlamaya başladılar.


Netflix online platform tam olarak 2007 yılında faaliyetlerine başlamıştır. Ancak 2013 yılında yapımcılığını üstlendikleri House of Cards ile tam anlamıyla bugün bildiğimiz Netflix halini almanın ilk adımlarını atmıştır. House of Cards ile başlayan Netflix orijinal içerik furyasının bugün dünyanın farklı ülkelerindeki yerel prodüksiyonlarla ortak gerçekleştirilen yapımlarla devam ettiğini bilmeyen yoktur.


Reklamsız ve ücretli abonelik modelini yaygınlaştıran şirket

Netflix, online bir içerik platformu olarak faaliyet göstermeye başladıktan sonra en dikkat çeken adımı orjinal dizilerini bölüm bölüm yayınlamak yerine tüm sezonu bir anda izleyiciye sunması oldu. Böylece izleyiciler her hafta belirli bir gün ve saati beklemeden kendi uygun saatleri çerçevesinde sevdikleri diziyi diledikleri kadar izleyebiliyorlar.


İzleyiciye sunulan bu esnekliğe artık alışmış olsak da o güne kadar hiç karşılaşmadığımız bir durumdu. Üstelik bu esneklik yalnızca içerikle değil, izleme cihazlarıyla da sağlanıyordu. Netflix, ilk çıktığı günden beri bilgisayarlarda, televizyonlarda, mobil cihazlarda izlenebilir bir platformdur. Tüm yeniliklere hızla adapte oldu ve izleyiciyi kendinden bir an olsun mahrum bırakmadı.


Farklı kablolu yayınlara ve uydu yayınlarına da ücret ödeyerek sahip oluyoruz. Ancak buralarda para ödediğimiz yetmezmiş gibi bir de üstüne reklam izliyoruz. Netflix bu noktada da öne çıkıyor ve farklı abonelik paketlerinden hangisini tercih ederseniz edin, kullanıcıya hiçbir reklam göstermiyor. Üstelik orijinal yapımların içine gizlenmiş reklamlar bile yok. Bu konuda tam bir kullanıcı dostu olduğunu söylemek gerekiyor.


Netflix orijinal yapımları işi bambaşka bir noktaya getirdi

Tüm televizyon kanalları ve yayın platformları bazı dizi, film ve belgesellerin yapımcılığını da üstlenerek izleyiciye daha fazla seçenek sunmayı ve rakiplerini alt etmeyi hedeflemişlerdir. Ancak Netflix bu konuda da çığır açan adımlar atıyor. Netflix orijinal içerikleri için dünya çapında milyarlarca dolar bütçe harcanıyor. Bu rakamın yanına yaklaşan bir platform şu an için yok.


Üstelik Netflix yalnızca orijinal içeriklerini yaratmakla kalmıyor. Yayın hayatına başladığı ülkelerin izleme alışkanlıklarını takip ediyor ve bu ülkelerde sevilen yapımların yayın haklarını alarak platforma ekliyor. Elbette, yayın yaptığı ülkeye özel altyazı ve dublaj eklemesinden bahsetmiyoruz bile.


Netflix orijinal yapımlarında dikkat çeken diğer bir nokta ise evrensellik. Normal şartlar altında açıp da izlemeyeceğimiz bir ülkenin yapımını Netflix’te görebiliyoruz, üstelik kendi dil seçeneklerimizi de belirleyebiliyoruz. Bir yapımcı olarak yalnızca o ülkenin seveceği içerikler yapabilecekken Netflix, orijinal yapımların yalnızca yerelde değil tüm dünyada izlenebilir olmasını hedefliyor.


Sadece dizi ve film çekmek, yayınlamak yetmiyordu. Gelişmiş algoritmalar devreye girdi

Farklı yayın hizmetlerine abone olmak kolay, aboneliği iptal etmek ise zordur. Hala faks çekilmesini isteyen hizmet sağlayıcılarının olduğunu bile biliyoruz. Netflix ise abone olma ve abonelik iptalini tek tıkla çözmenizi sağlıyor. Gelişmiş teknik servis desteği ile dilediğiniz zaman bir platform yetkilisine ulaşabiliyor ve sorununuzu çözebiliyorsunuz.


Netflix’in diğer bir öne çıkan noktası ise gelişmiş öneri algoritma sistemi. Bu sistem, abonenin izlediği yapımları inceliyor ve platformda yer alan benzer yapımları ana akışta gösteriyor. Yani bir şeyler keşfermekle uğraşmadan tam olarak izlemeyi seveceğiniz bir içerik ile karşılaşıyorsunuz.


Ancak Netflix için Türkiye’de yolunda gitmeyen bazı şeyler de var

Öncelikle fiyat politikasında son yaptığı değişikliğin platforma pek çok abone kaybettirdiğini söylemeliyiz. Bu tür çok uluslu şirketlerin fiyat politikalarını hizmet sundukları ülkeye göre düzenlemeleri gerekiyor. Özellikle "torrentsever" kişilerin gönlünü kazanmak için biraz daha çaba sarf etmesi gerekiyor.


Diğer bir can sıkıcı nokta ise içeriklerin önyüklemesiz açılıyor olması. Yani o an için internet hızınız ne ise ona göre bir akış sağlanıyor. Biraz durdurayım da dolsun diyemiyorsunuz. Tamam da internet kalitesinin bir anı, bir anını tutmuyor. Hal böyle olunca HD aboneler bile her zaman yüksek kalitede içeriklere ulaşamıyor.


Netflix’in Başarılı Olmasını Sağlayan Stratejiler

Şirketin kısa tarihine baktığımızda 19 yılda birçok başarı elde ettiğini görebiliyoruz. Şirketin hizmet vermeye başlamasının üzerinden 19 sene geçse de Netflix, çok daha kısa sürede sevilen ve dünyaca ünlü başarılı bir marka oldu.


Bununla birlikte, hiçbir şey Netflix'in diğer her şeyden daha ilgi çekici ve eğlenceli televizyon şovlarını yenemez. Milyonlarca para harcayan bu şovların yaratıcıları, her sahnenin olabildiğince görsel olarak çekici ve güçlü olmasını sağlıyor.


Peki ama nasıl Netflix’in başarılı olmasını sağlayan stratejileri nelerdi?

1. Fark yarattı, interneti kullandı

İnternetin varlığına kısa sürede adapte olan veya internet üzerinden ilkleri piyasaya süren birçok şirket gibi Netflix de iş modelini bunun üzerine kurguladı. O sıralar en büyük rakipleri arasında yer alan Blockbuster’ın film kiralama modelini doğrudan internete taşıdı. Film kiralamak isteyenler Netflix’i kullanarak internet üzerinden kolayca sipariş verebiliyordu. Farklılık ve internetle gelen kolaylık şirketin en temel stratejisi oldu.


1. Farklı Stratejiler

Netflix, yıllardır izleyici kitlesini artırmak için farklı hamleler ve stratejiler yapıyor. Ve bu hareketlerden bazıları onlar için oldukça başarılı oldu. Netflix ilk olarak DVD satarak veya kiralayarak başladı. Ardından, Blockbuster'a karşı büyük bir rekabet avantajı sağlayan gecikme ücretlerini ortadan kaldırdılar. Bununla birlikte, en ödüllendirici kararı, izleyicileri için film ve TV şovları akışına geçtikleri zamandı. Ve bu sayede şirket kısa sürede global bir marka haline geldi.


Şimdi Netflix, benzersiz içeriğini üreterek pazardaki konumunu daha da güçlendiriyor.

2. Seçenekler

Netflix'in bu kadar popüler olmasının en büyük nedenlerinden biri, müşterilerine bolca seçenek sunmasıdır. İnsanlar, dünyanın herhangi bir yerinden herhangi bir ekranda herhangi bir türde içeriği rahatlıkla izleyebilirler.


Netflix'te çok çeşitli izleyicilerin ihtiyaçlarını karşılayan çok sayıda film, televizyon dizisi ve belgesel bulabilirler. Ve her zaman yenilerini ekliyorlar, bu yüzden içerikten asla sıkılmıyorlar.


3. Reklamsız

Seyirciyi en sevdikleri programlar sırasında reklam bombardımanına tutulmaktan daha rahatsız edici bir şey yoktur. Bu nedenle, günümüzde giderek daha fazla insan, en sevdikleri programların keyfini rahatsız edici kesintiler olmadan çıkarmak için reklam engelleme yazılımlarına başvuruyor.

Netflix tüm bunları anlıyor ve bu nedenle müşterilerinin rahatlığı için reklamları kaldırdı.


2. Ucuz fiyat politikası

Rakiplerinin yanı sıra Netflix 1999’da ucuz ve tek fiyat politikasını benimsedi. Rakip şirketlerden film kiralayan müşteriler her bir film için ücret ödüyorken, Netflix’i kullananlar her ay ödedikleri yaklaşık 8-10 dolar gibi sabit bir ücret karşılığında sınırsızca film kiralayabiliyordu. Türkiye’de film kiraladığımız yılları hatırlayın, böyle bir işletme olsaydı muhtemelen binlerce müşterisi olurdu.


3. Her zaman kaliteli hizmet

Verilen hizmetin kalitesi yoksa ucuz fiyat politikası hiçbir işletme için uzun vadede işe yaramaz. Netflix, kaliteye büyük önem verdi. Her zaman kiralanan DVD’leri en yüksek görüntü kalitesiyle müşterilerine ulaştırdı. Diğer yandan geniş film arşiviyle çoğu zaman müşteriler tarafından tercih sebebi oldu. Ucuz fiyat ve kalite yan yana geldiğinde başarı sonucu elbette Netflix için de kaçınılmaz olmuştu.


4. Yüksek müşteri memnuniyeti

Netflix, kaliteli hizmet ve ucuz fiyatıyla müşterilerini memnun edebilse de bu yine de yüksek müşteri memnuniyeti için yeterli değildir. Netflix’in içinde bulunduğu sektör bazında değerlendirme yapacak olursak, kiralanan filmleri müşterilerinin geri göndermesi konusunda onları sıkıştırmaması da müşteriler tarafında memnuniyet sağlıyordu.


5. Müşteri merkezlilik

Başarılı bir start-up, özellikle de tamamen yeni bir iş modelinin tanıtılması gibi üstesinden gelinmesi gereken engellere sahip olanlar, düzenli olarak pazar geri bildirimi ister. Tüketiciler, bir mağazadan film kiralamak, son tarihleri ​​kabul etmek ve gecikme ücretleri ödemek gibi Gişe rekorları kıran modelini kabul ettiler. Blockbuster'ın başarısızlıklarından biri, yol boyunca müşteri girdisi aramamasıydı. Netflix, niteliksel ve niceliksel yöntemlerle toplanan müşterilerden düzenli girdilere ihtiyaç duyduğunu biliyordu. Bugünün ve yarının müşterileriyle derin ve anlamlı ilişkiler kurarak, müşterilerini her şeyden üstün tuttu.

Çoğu şirket müşteri girdisi ararken, çoğu müşteri geri bildirimlerinden öğrendiklerini hiçbir zaman tam olarak uygulamaz. Örneğin, bir müşteri yeni bir deneyim arıyorsa veya yeni bir ürün arıyorsa, bir kuruluş çok fazla risk alma korkusu nedeniyle mevcut ürün tekliflerinden vazgeçme konusunda isteksiz olabilir. Bu, bir şirketin büyümesini engeller. Ancak Netflix, müşterilerinden öğrendiklerini uygularlarsa risklerin daha büyük ödüllerle sonuçlanacağına inanıyor. Netflix, müşterilerinin ondan ne istediğini sürekli izleyerek hedeflerine ulaşıyor. Netflix'i nefes kesici yapan şey," dedi Kohli, "radikal olarak farklı işlere yatırım yaptığı cesaret ve muazzam başarı. Bu kısmen, içerikle ilgili harika tüketici deneyimleri sunmak için değer zincirinde yenilik yapmaya odaklanmış olmasına bağlanabilir.”

Akış hizmeti işinde Netflix hala üstün durumda. Devam eden başarısı, yalnızca orijinal içerik oluşturma ve satın alma dahil olmak üzere mevcut ürün tekliflerinden değil, aynı zamanda gelecekteki genişlemeleri arama kararlılığından kaynaklanmaktadır. Başlangıç ​​değerlerini koruyarak, çalışanlarını şirketin çıkarları adına hareket etme konusunda yetkilendirerek ve tereddütsüz müşterilere odaklanarak Netflix, DVD oynatıcı günlerinde olduğu gibi bugün de başarılı olmaya devam ediyor.

Netflix'in başarısı: şirketin sınırları aşan büyümesini sağlayan kusursuz stratejileri

6. Pazarlama ve elde tutma

Kaliteli ve ucuz hizmet veriyorsunuz, müşterileriniz memnun o halde geriye tek bir şey kalıyor o da müşterilerinizi elde tutmak. Netflix müşterilerini elde tutma ve yeniden pazarlama konusunda da oldukça başarılıydı, hala da başarılı. Örneğin, müşterilerinin hangi filmleri sevdiğinden yola çıkarak beğenebilecekleri filmleri e-posta aracılığıyla onlara iletmesi zamanın dahice fikirlerindendi. Düşünün izlediğiniz filmlere benzer olarak size o zamanın şartlarında kendinizi özel hissettirecek samimi bir dille yepyeni filmler öneriliyor.


Kiralanan filmlerin kargo sürecini de sonuna kadar takip eden şirket, filmlerin müşterilerinin eline ulaşmadığını anladığı anda onlarla iletişime geçmeyi ve neler olup bittiğini öğrenmeyi de hiçbir zaman ihmal etmedi. Günümüzde kargo sürecinin bir e-ticaret işletmesi için hala ne kadar önemli ve tercih sebebi olduğunu biliyoruz.


Bugün Netflix’in müşteri ilişkileri sosyal medyaya kaymış olsa da şirket aynı tutumla müşterilerine yaklaşmaya devam ediyor. Şirketin sosyal medya hesaplarına göz attığınızda kullandığı samimi dile ve sorunlarla ilgili çözüm için birebir desteğine şahitlik edebilirsiniz.


7. Ölçeklendirme

Tüm start-up'ların karşılaştığı bir şey, ölçeklendirme ihtiyacıdır. Birçok şirket, enerjilerini ve kaynaklarını halihazırda yaratılmış olan ölçeklendirme ürünlerine yoğunlaştırarak, sömürü aşamasında kalma eğilimindedir. Öte yandan Netflix, yeni ürünler/işletmeler geliştirerek onlara yeni müşteriler kazandıracak şekilde nasıl büyüyebileceklerini araştırarak sömürü ve keşfetmeye odaklandı.

Netflix, yeni bir dağıtım platformu (İnternet) fırsatını gördü ve posta yoluyla DVD sunmaya devam ederken yeni teknolojiyi başarıyla takip etti. Bunu, büyük ölçüde, çalışanlara karar verme özgürlüğü verme şeklindeki kurumsal felsefesi ve şirketin çıkarları doğrultusunda hareket etmelerine ilişkin basit bir yol gösterici ilke sayesinde başardı. Kohli'nin de belirttiği gibi, yaratıcı sürece katılım sadece seçilmiş birkaç liderin elinde değildir. Tüm yinelemeleri sırasında Netflix, katkıda bulunmaya hazır olan “tam işlevli yetişkinleri” (bazılarının çalışanlarına atıfta bulunduğu gibi) işe aldı ve elinde tuttu. Düşük performans gösterenler uzun sürmedi (ve hala yapmıyorlar).

Şirket ayrıca güçlü bir risk alma kültürüne sahiptir ve hataları başarının bedeli olarak kabul eder. Örneğin, yalnızca DVD sunmaktan akışlı içerik sunmaya geçti. Ardından ilk şovu “House of Cards”ı yaparak risk aldı. Netflix'in HBO ve Network TV tarafından oluşturulan içerik akışından kendi içeriğini geliştirmeye geçmesi radikal bir hareketti. Kohli, "İçerik oluşturma, DVD kiralamak ve video akışı yapmaktan tamamen farklı beceriler gerektiriyor. Buna rağmen Netflix, her yıl rakiplerinden milyarlarca daha fazla harcama yaparak bu işe çok büyük bir şekilde girdi. Daha da önemlisi, yeni girişimleri her zaman başarılı olmadı. Örneğin, 2004 yılında Birleşik Krallık'taki ilk genişlemesi, bir yıldan fazla geliştirme ve pazar testinden sonra planlanan lansmandan kısa bir süre önce iptal edildi. Bu tür olaylar, öğrenmenin maliyeti ve sonraki başarı olarak değerlendirildi. Tüm girişimlerde iki şey ortaktı; Kohli'ye göre, çalışanlarının işle ilgili tutkusu (şu anda 9.000'de) ve şirketin girişimci DNA'sı, boyuttan kaynaklanan potansiyel bozulmaya karşı şiddetle korunuyor.


Netflix'in başarı hikayesinde uygulama ve web sitesinin rolü

Web sitesi ve mobil uygulama Netflix'in başarı hikayesinde büyük rol oynadı, uygulamalarını Web, Android, iOS, Roku, Playstation, Xbox, Apple TV, Android TV ve daha fazlası gibi her platform için sürekli olarak geliştirdiler. kararlılık ve özellikler ve desteklenen cihaza giderek daha fazla platform dahil edildi.

Netflix'in başarı hikayesinin arkasındaki oyun planı

Netflix, kendi içeriğini üretme riskini alırken keskin, akıllı ve düpedüz bir strateji benimseyerek başarısızlığın kapılarını kapattı.


İnternete büyük dönüş

Netflix film kiralama ve DVD satış işini internetten yapıyordu. İnternet onun asıl iş modelini oluştursa da kısa sürede daha fazla benzer iş modelini uygulayan onlarca rakibine tekrar fark attı. Kalite, ucuz fiyat ve müşteri memnuniyetini 2007 yılında içerikleri dijital platforma taşıyarak sürdürdü. Artık aboneler film kiralamak ve kargo beklemek zorunda değildi, diledikleri filmleri kişisel bilgisayarlarından istedikleri zaman izleyebiliyorlardı. Netflix’in fiziki kiralama hizmetini dijitale taşıması akıllıca bir hareketti. Üstelik böylesine bir yeniliği yapmayan veya daha geç yapan rakiplerinin iflasa yaklaşmasıyla da yeniliğin ve dijital işlerde döneme ayak uydurmanın ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk.


Tüm dünyaya yönelik hizmetler

Netflix, hizmetlerini 190'dan fazla ülkede kullanıma sundu. İster belirsiz bir Asya ülkesinde ister oldukça gelişmiş bir Avrupa ülkesinde yaşasın, herkesin en sevdiği medya içeriğinin keyfini çıkarması için mevcut üç planı mevcuttur. Ancak, tüm gösterileri dünyanın tüm bölgelerindeki herkes için erişilebilir değildir. Akış için lisans ödemesi gerektiğinden, Netflix daha büyük pazarlar için daha fazla TV şovu sunarken, daha küçük pazarlar için daha az başlık teklif etti.


Sürdürülen yenilikler

Netflix değişen dijital dünyaya ayak uydurmuş, içerikleri internetten ulaşılabilir hale getirmişti fakat değişim devam ediyordu. Yaşanan değişimle kullanıcıların talepleri de değişikliğe uğruyordu. Şirket kısa sürede içerikleri kişisel bilgisayarların yanı sıra iPhone, iPad, televizyonlar, PS3 gibi internet erişimi olan tüm cihazlardan ulaşabilir hale getirdi. Bugün akıllı televizyonlarımızdan da cep telefonlarımızdan da istediğimiz Netflix içeriğini izleyebiliyor olmamız bu yeniliklerin bir parçasıdır.

Başlangıçta sadece internetten film kiralama ve DVD satışı yapan Netflix, içeriklerini dijital ortama taşıdı. Yıllar içerisinde müşteri memnuniyeti, farklılık, değişmeyen ucuz fiyat politikası ve kaliteli hizmet anlayışıyla rakiplerini geride bıraktı. Bugün 83 milyona yakın abonesiyle 190 ülkede hizmet veren Netflix’in başarısı kesinlikle izlediği doğru stratejilerin bir sonucudur.

Ambidexterity: Yapısal ve Bağlamsal

Şirketin çok yönlülüğü, yeni kurulmuş veya kurulmuş bir şirketin işin çok farklı iki yönü üzerinde yürütmesi anlamına gelir. Çok yönlülüğe yapısal bir yaklaşımda, iki ayrıŞirket içinde bölümler oluşturulur. Biri mevcut işlerden kar elde etmeye odaklanırken, diğeri gelecekteki işlerin geliştirilmesine yatırım yapmaya odaklanır. İki bölüm, farklı zihniyetler ve farklı iş süreçleri gerektiren kendi görevlerine odaklanmalarını sağlamak için büyük ölçüde ayrı tutulmuştur. Bununla birlikte, çok yönlülüğe yönelik bu yaklaşım, sınırlı kaynaklara, müşterilere ve pazarlara sınırlı erişime, sınırlı teknolojik bilgiye vb. sahip gelecekteki işleri geliştirmekle görevli bölümün dezavantajına sahiptir.

Yapısal çok yönlülüğün aksine, çok yönlülüğe bağlamsal bir yaklaşım, her iki yönü de yürüten aynı bölümü içerir. Netflix, büyük ölçüde bağlamsal yaklaşımı takip etti. Başlangıçta posta yoluyla DVD satışlarına ve kiralamalarına odaklandı. Daha sonra yalnızca DVD kiralamalarına, ardından DVD aboneliklerine ve ardından DVD'lerdeki epizodik içeriğe taşındı.

Bu süre zarfında İnternet müşterileri etkilemeye başladı ve Netflix aktif olarak platformu kullanmayı keşfetmeye başladı. Dahili ekipler DVD işinde çalışmaya devam ederken, eş zamanlı olarak önce PC'lerde ve ardından akıllı telefonlar, tabletler, oyun platformları, wi-fi özellikli TV'ler ve daha fazlası gibi birden çok platformda içerik (film) akışı için yeni fırsatlardan yararlanmak için kaynaklara yatırım yaptı. Daha sonra kendi orijinal içeriğini geliştirmeye yatırım yaptı ve ardından yerelleştirilmiş orijinal içeriği çok başarılı bir şekilde izledi. Netflix, bağlamsal çift yönlülüğün tuzaklarından nasıl kaçındı? “Bağlamsal yaklaşım, Netflix'in 23 yılı aşkın bir süredir büyümesine yardımcı oldu.


Başarılı, hayran odaklı televizyon programlarının iptal edilen lisanslarını satın alan Netflix, eski içerikleri yeniden kullanım ve canlandırmaya devam etti. Büyük bir hayran kitlesini Netflix'e yönlendirmenin en iyi örneklerinden biri, iptal edilen 'Arrested Development' lisansını devralmaktı.


Reklam gelirine güvenmek yerine, organik içeriğe ve benzersizliğine daha fazla odaklandı ve vurgu yaptı. Prodüksiyon yalnızca olağanüstü türle sınırlandırıldı ve bu strateji Netflix'in başarı öyküsüne en önemli katkıyı sağlıyor.

0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page