top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıThe Brand Planet

Markanızın doğru renk paletini belirlemek için ihtiyacınız olan bir kılavuz

Markaların büyülü dünyasında hazırsanız markanızın doğru renk paletini belirlemek için ihtiyacınız olan bilgileri birlikte keşfedelim

Markanızın doğru renk paletini belirlemek için ihtiyacınız olan bir kılavuz

Tüm renklerin sahip olduğu özellikler, güçler, enerjiler, ifadeler, etkiler ve mesajlar birbirinden farklıdır. Hangisini nasıl ve neden seçtiği konusunda fikir sahibi olunursa daha renkli bir hayatın yanı sıra, renkli hayatlara sahip markaların önünün açılmaması içten bile değil.


Renkler temel olarak, bir ışık frekansının farklı orandaki yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkar. Bu yoğunluk göz retinasına ulaşınca renkler anlam bulur. Algılara etki eden ışığın maddeler üzerine çarpması sonucunda meydana elen yansıma sonucu oluşan çeşitlilik renk tonları ortaya çıkar. Her renk tonunun kendine özgü özellikleri bulunur. Uyarıcı, yapıcı ya da yıkıcı hisleri tetikleyen renkler canlıların tutum ve davranışlarına da etkisi doğrudan olur.


Renklerin en güçlü özelliği kolektif bilinç ve bilinçaltı dünyalarının en derin noktalarına kadar uyarma gücüne sahiptir. Işıklar, elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen bölümüne düşer. Diğer duyu organlarımızın hassasiyetlerinden farklı bir yapıya sahip olan gözler; kulağın kalın ve ince ses dalgalarını ayırabilme yeteneklerine sahip değildir. Aksine aynı anda gelen ışık frekansları değişik kanallardan algılanması mümkün değildir. Aynı anda ince ve kalın sesleri birbirine karıştırmadan duymamıza karşın; gözümüz için bu 'çok seslilik' mümkün olmadığı için değişik ışık frekanslarının sadece kombinasyonlarını algılanması mümkündür. Gözün genel çalışma prensibini daha iyi anlamak, pratik uygulamalarda istifade edebilmek için çeşitli renk modelleri üzerinde uzun süredir çalışılmaya devam ediliyor. Tüm dalga boyları aynı anda gözlere ulaşırsa bunu beyaz, hiç ışık ulaşmazsa siyah olarak algılanabilir.


Arada kalan diğer renkler ise üç temel gruba ayırılır. Bunlardan ilki; sarı, kırmızı ve mavi grubu olan ana-renklerdir. Bu üç rengin çeşitli kombinasyonların birleşmesi sonucunda, diğer renklerin çoğunu elde etmek mümkündür. Oluşan bu renkler ikinci grup renkleri oluşturur. İlk gruptaki renklerle ikinci gruptaki renklerin karıştırılması sonucunda ise, üçüncü grup renkler oluşurlar. Çevremizde karşımıza çıkan tüm renklerin oluşumu çok bilinmeyenli bir denklem gibi görünse de tahmin edildiği kadar karmaşık bir formülasyonu yoktur.


Renkler ve tonlarının istenilen uygun oranlarda birleştirmesiyle görsel boyutlarda onlarca mesajları alıcıya iletmeye yardımcı olur. Giyiminizde tercih ettiğiniz kıyafetlerinizin renginden, tasarladığınız logolara, duvarları süsleyen renklerden, dış görünüşe kadar farklı alanlarda renklerin birer anlamı ve amacı vardır. Tüm bu alanlarda olduğu gibi her renk sahip olduğu enerjisiyle onlardan en üst düzeyde faydalanmanın önünü açar.


Markalar dünyasında da iletişime konu olan renklerin hedef kitlelerine yönelik iletişim araçlarına dönmesi bu motivasyonlarla anlam kazanır. Fakat bu iş insanlar arasındaki iletişimden daha zor bir sürece sahiptir. Farklı enerji seviyelerinde yaşayan, farklı motivasyonları olan, tıpkı retinaları gibi ses tonları da birbirine benzemeyen, yaşam dünyaları arasında uçurumlar bulunan, beğeni ve seçim kriterleri birbirine uymayan, bir nesneye yükledikleri anlamlara kadar her şeyde bir çeşitlilik gösteren tüketicilerin dikkatini çekmek ne denli güçtür tahmin edilebilir.


İşte bu yüzden doğadaki tüm renkleri farkında olarak veya olmayarak mesaj taşıyıcıları olarak kullanırız. İçlerinde barındırdıkları kişilik ve karakterlerine yönelik unsurları gün ışığına çıkarırız. Görsel iletişime konu olan her tonuna kadar detaylandırırız. Hatta onları birer doğal şifa verme kaynakları olarak kullanırız.


Tüm bu kullanım alanları için renklerin hangi iletişim aracında ve amacında nerede, nasıl kullanılması gerektiğini çok iyi bilmek gerekmektedir.


Nesneler arasındaki estetik, birbirine yakışma ve uyum; insanlar arasındaki anlayış, tolerans, etkileşim, duyarlılık ve hassasiyet gibi duygular renklerin yerinde kullanım biçimine göre enerjiye dönüşmektedir ve insanlarla etkileşime geçmektedir.


Tüm bu etkileri istenilen olumlu şekilde oluşturmak için; ilk olarak renklerin dilinden konuşmak, kendilerine has olan özelliklerini çok iyi anlamak gerekir. İkinci olarak, renklerin duyguları taşıma ve enerjileri yansıtma/emme tekniklerini çok iyi öğrenmek gereklidir. Bu öğreti, renklerden mümkün olan en üst düzeydeki faydayı sağlamanın ön koşuludur.


Renklere karşı daha hassas ve anlayışlı olmak için önemli bir neden vardır. Gündelik hayatlarda renklerin yarattığı çağrışımların en anlamlısın bulabilmek için genelde deneme-yanılma yöntemi tercih edilir. Konu sezgisel bir beceri devreye girdiğinde ise bilimin kabul ettiği doğrular esas alınır.


Şimdi bu fikirlerin yönünü biraz markalara doğru çevirelim.


Twitter, Facebook, Mavi, Solo, GAP. Diğer birçok marka. Hepsi, baskın marka renklerinden biri için mavi kullanır. Açıkçası, bu şirketlerin hepsinin marka kimlikleri için maviyi seçmesi bir tesadüften ötesi. Peki, bunun nedeni ne olabilir?


Kısa cevap olarak, renk teorisini işle nasıl birleştirmek. Bir marka oluştururken tıpkı bir ev veya mobilya inşa ederken olduğu gibi elinizin altında olan tüm araçları nasıl kullanacağınızı iyi bilmeniz gerekir.


Markalama renkleri hakkında bilmeniz gereken bazı şeyleri ele alacağız. Renk teorisi ve sanat tarihi gibi sanatsal disiplinlerden gelen kavramlara değineceğiz ve bunları markalaşma, pazarlama ve bir şirketin günümüz iş ortamında hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu en iyi uygulamalarla birleştireceğiz. Ancak her şeyden önce, marka renklerinin neden bu kadar önemli olduğunu anlamanız gerekir.


Hedef kitlenizle doğrudan etkileşimi ve akılda kalıcılığı en yüksek olan bir diğer markalaşma materyali de markanızın öğeleridir. Logo, bir markanın görsel imzasıdır. Logo sayesinde marka hikayenize sadık kalarak sizi güçlü kılan ve özgün olmanızı sağlayan önemli bir etki yaratmanız mümkün. Bu aşamada, aslında, insanların belleğinde yer etmiş imgelerden yararlanarak marka stratejinizin görsel bir özeti oluşturulur.


Temel değerleriniz ve marka diliniz referans alınarak doğru şekiller, renkler, yazı tipleri bir araya getirilir. Marka logonuzun kullanım versiyonları, logonun kullanılacağı alanların (web sitesi, uygulama ikonu, basılı kaynaklar vb.) çeşitliliğiyle doğru orantılı olarak artar. Logonuzun dikeyde ve yatayda, pozitif ve negatif gibi farklı renk ve yerleşimlerde nasıl çalışacağı, diğer şirket logoları ile bir araya geldiğinde ve farklı zeminlerde nasıl kullanılması gerektiği kurumsal kimlik kılavuzunda detaylı şekilde belirtilir.


Marka renk paleti

Müşterilerinizin hislerini etkileyecek bir diğer görsel unsur markanızın renk paleti.


İlgi çekici kurumsal kimlik ve pazarlama materyalleri oluşturmak için markanın yaratmak istediği duyguyu müşterilere aktaracak, birbiriyle uyumlu renklerden oluşan bir palet geliştirilir. İnsanların hangi renklerle hangi olguları ilişkilendirdiği ile ilgili birçok çalışma var. Bu çalışmalardan yola çıkarak renk tercihleri yapabilmenin yanı sıra marka kıyaslaması sürecinde benzer alanda çalışan diğer firmaların kullandığı renk paletlerini incelemek de kullanılan bir yöntem.


Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, kurumsal kimliği oluştururken çok fazla renk kullanarak pazarlama kampanyasının etkisinin azalmasına sebep olmamak.


Mor, siyah, kırmızı, gri, turuncu, eflatun, sarı, mavi, yeşil, askeri yeşili, kurbağa yeşili veya fıstık yeşili bu kadar farklı alt adlandırmalara sahip olan renkler her şey tüm bu saydıklarımızın altında gizlidir.


Renklerin iletişime konu olan safhasında üstlendikleri görevleri vardır. Bazı renkler tarz katar, bazıları iştah açar, bazıları da fark atar. Ortak özellikleri tüm bu nedenlerin altında yatar.


Canlılığın, dinamizmin, duygusallığın ve mutluluğun rengi aynı zamanda tutkuyu ve azmi de simgeler. Bir gıda markası onu iştah açtığı için kullanırken başka bir marka ondan kışkırtıcı olmasını ister.

Doğanın ve baharın rengi, insanları rahatlatıp güven verirken yaratıcılığı da körükler.


Duygusallığın ve hüznün rengi, başkaları için gücü ve tutkuyu da temsil eder. Farklı kültürlere göre bazen sevinç bazen de kederi simgeler. Uçsuz bucaksız duyguların rengi, gökyüzünün ve geniş ufukların sınırsızlığını ifade eder. Bazıları için kötü enerjileri emen, sakinliği ve kalp ritmini düzenleyen de o renktir. Kozmik bilimlerin ve sonsuzluğun rengi iletişimde otoriteyi ve verimliliği simgeler. Bu yüzden dünya üzerindeki firma logolarının yarıdan fazlasının tercihi bu yöndedir.

İhtişam ve lüksün rengi, tarih boyunca üst sınıfların ve saray mensuplarının tercihleri arasında yer almıştır.


Uyumun, neşenin, şirinliğin ve sevginin rengi yetişkinleri rahat hissettirdiği gibi çocuklar üzerinde de etki gösterir. Zekânın, inceliğin ve pratikliğin rengi, hız ve dikkatin birlikte çalışmasını tetikler. Gerçekçiliğin, planlı ve sistemli olmanın rengi, insanları hızlandırır ve rahatlatır.


Neşenin ve bilgeliğin rengi, sosyalleşme duygularını faaliyete geçirir. Depresyon ve duygusal dengesizlik hallerinde başvuru kaynakları arasında yerini alır.


Her rengin sahip olduğu özellikler, enerjiler, güçler, ifadeler, etkiler ve mesajlar birbirinden farklıdır. Hangisini nerede ve neden seçtiğimizi iyi bilirsek renkli bir hayatımızın, renkli hayatlara sahip markalarımız olmaması içten bile değil.


Marka renkleri neden önemlidir?

Duygular güçlüdür ve (hoşumuza gitsin ya da gitmesin) karar verme sürecimizi yönlendirir. Bir marka olarak müşterilerinizle güçlü bir duygusal bağ kurmak istiyorsunuz. Sorun şu ki, şirketinizin tüm yaşam öyküsünü bir logoda veya vitrinde anlatamazsınız - ancak marka bilinci oluşturma renkleri, müşterilerinizin kalbine doğrudan bir kısayol sağlar.


En ünlü renk teorisyenlerinden biri olan Faber Birren, özellikle Renk Psikolojisi ve Renk Teorisi adlı kitabında renkler ve duygusal durumumuz arasındaki bağlantı üzerine kapsamlı bir şekilde yazdı. Tıpkı "aşk" ve "bisiklet rafı" kelimelerinin farklı duygular uyandırması gibi, kırmızı ve mavi gibi renkler de farklı insan tepkileri yaratır. Daha da ilginç olanı, aynı renkler farklı insanlarda benzer tepkileri kışkırtma eğilimindedir; yani sarı, Montana'dan Timbuktu'ya kadar insanlarda benzer duyguları uyandırır. Bu, tek tek renklerin tonlarına kadar uzanır, bu nedenle koyu lacivert ve açık gök mavisi de farklı etkilere sahip olacaktır.


Renk teorisi, "pembe güzel bir renktir"den çok daha derine iner. Psikologlar bunu insanın evrimiyle ilişkilendirir; Belirli nesnelerle yıllarca ilişkilendirildikten sonra geliştirilen belirli renklerle bağlantılar. Örneğin kan kırmızısı, insanları yakınlardaki tehlikelere karşı alarma geçirir; kir ve çürük yiyeceklerin kahverengileri iştah açıcı olmama eğilimindedir.


Bu her zaman doğru değildir. Ne de olsa çiftçiler (ve çikolata sevenler) kahverengi rengi sevebilir ve insanların mavi rengi yalnızca son bin yılda görecek şekilde evrimleştiğini unutmayalım ancak milyonlarca yıllık biyolojik koşullanma düşünüldüğünde, bu kolay renklere olan bağlılıkların nasıl salt tercihlerin ötesine geçtiğini görmek için… insanlığın uzun süredir bildiği bir şey.


Kültürel dernekleri de unutmayalım. Açık bir örnek, İnsanların yeşili parayla ilişkilendirme şeklidir çünkü her gün kullandığımız para birimi yeşildir. Türkiye’de farklı renkler kullanılsa da, genel kanı yeşil renk paradır. Diğer ülkelerden insanlar “yeşilliği harmanlamak” tabirini mutlaka anlamayabilir; Bununla birlikte, "çevreciliğe giden" bir şirket neredeyse herkeste yankı uyandırır.


En ciddi iş insanı bile, marka renklerinin psikolojik etkileri arasındaki bilimi görmezden gelemez. Onlarca kanıtla, mesele marka renklerinin işe yarayıp yaramadığı değil, marka renklerinin benim için işe yaramasını nasıl sağlayabilirim? sorusunu kendine sorar.


Marka renklerinin uygulanması

Nörobilimci Antonio Damasio'ya göre, tüketicilerin bir marka hakkında ne düşündükleri, bir marka hakkında düşündüklerinden daha çekicidir. Bunu, belirli renklerin belirli duygular uyandırdığını bildiğimiz gerçeğiyle birleştirin ve işte: marka renkleriniz, satışlarınızı veya performansınızı, sunduğunuz ürünlerden daha fazla etkileme yeteneğine sahiptir.


Ayrıca aynı rengin tekrarı marka bilinirliğini güçlendirebilir. En son ne zaman kırmızı olmayan bir kola kutusu veya gök mavisi olmayan bir Twitter kuşu gördünüz? (Tabii ki pazarlama dünyası, Heinz'in mor ketçapa trajik baskınından dersini aldı.) Yeterli maruziyet göz önüne alındığında, renkler bir markanın parçası haline gelir, bu nedenle marka renklerinizi tutarlı bir şekilde kullanarak bu çağrışımı teşvik etmek istersiniz.


Tüm ticari girişimlerinizde aynı renkleri kullanarak, markanızın bu renklerle olan ilişkisini güçlendirir ve buna bağlı olarak bir bütün olarak marka bilinirliğini güçlendirirsiniz.


Tüm bunlar, en azından marka bilinci oluşturma için, marka kimliğiniz üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olacağından, marka renklerinizi dikkatli bir şekilde seçmelisiniz. Pembe, kişisel favori renginiz olabilir, ancak iş hedefleriniz için en kötüsü olabilir. Ancak sizi temsil etmek istediğiniz renklere bile girmeden önce ideal marka kişiliğinize karar vermelisiniz.


Marka kimliğinizi oluşturan renkleri nasıl belirleyebilirsiniz?

Kırmızı, marka kişiliğinin enerjik, genç ve gürültülü olmasını isteyen Algida için harikalar yarattı. Ancak kırmızı, sakin ve rahat bir marka kişiliği geliştiren ve iyi bir gece uykusunu ifade eden Yataş yataklar gibi bir şirkette işe yaramaz.


Ne iletmeye çalıştığınızı biliyorsanız, marka renklerinizi seçmek kolaydır. Bir marka oluşturmanın ilk adımlarından biri marka kişiliğinizi belirlemektir. Esasen şirketinizi bir insan gibi düşünmek istiyorsunuz: onlar kim? Onlar için önemli olan nedir?


Marka kişiliği hedeflerinizi belirledikten sonra, hangi renklerin en iyi sonucu vereceğini nasıl belirlersiniz? İlk önce her rengin duygusal çağrışımlarını öğrenmekle başlar.


Farklı marka renkleri ne anlama geliyor?

Marka renklerinin anlamlarının ve farklı marka renklerinin insanlar üzerindeki etkisinin bir özetini burada bulabilirsiniz:


— Kırmızı: Kırmızı tutku, heyecan ve öfke anlamına gelir. Önemi ifade edebilir ve dikkat çekebilir.

— Turuncu: Turuncu, oyunculuğu, canlılığı ve samimiyeti temsil eder. Canlandırıcıdır ve enerji uyandırır.

— Sarı: Sarı mutluluk, gençlik ve iyimserliği çağrıştırır, ancak aynı zamanda dikkat çekici veya uygun fiyatlı görünebilir.

— Yeşil: Yeşil, istikrarı, refahı, büyümeyi ve doğayla bağlantıyı çağrıştırır.

— Açık Mavi: Açık mavi tonu huzur, güven ve açıklık yayar. Aynı zamanda masumiyet anlamına da gelebilir.

— Koyu Mavi: Koyu mavi, profesyonellik, güvenlik ve formalite anlamına gelir. Olgun ve güvenilirdir.

— Mor: Mor, telif, yaratıcılık ve lüks anlamına gelebilir.

— Pembe: Pembe kadınlık, gençlik ve masumiyet anlamına gelir. Modernden lükse kadar çeşitlilik gösterir.

— Kahverengi: Kahverengi, sağlam, dünyevi, eski moda bir görünüm veya ruh hali yaratır.

— Beyaz: Beyaz temizlik, erdem, sağlık veya sadeliği çağrıştırır. Uygun fiyatlı ile üst düzey arasında değişebilir.

— Gri: Gri, tarafsızlık anlamına gelir. Bastırılmış, klasik, ciddi, gizemli veya olgun görünebilir.

— Siyah: Siyah, güçlü, sofistike, sinirli, lüks ve modern bir duygu uyandırır.


Marka bilinci oluşturma renklerinizin etkisinin, kullanılan stil ve tasarımın yanı sıra seçtiğiniz renk kombinasyonlarına da bağlı olduğunu unutmayın. Bu kısaltılmış bir versiyon, renkle olan bağlantımız bundan çok daha derine iniyor. Örneğin, çok fazla sarı aslında endişeye neden olabilir.


Tek renkli bir markaya yönelecekseniz işin zor kısmı bitmiş demektir. Ancak çoğunuz için, çeşitli renklerle daha kapsamlı bir renk şeması isteyeceksiniz. Bir renk seçmek yeterince zor değilmiş gibi, şimdi birden fazla renk seçmeli ve istediğiniz şekilde birleştiğinden emin olmalısınız.


Marka renk şeması oluşturma formülü

Açıkçası, marka bilinci oluşturma renk düzeninizi seçmenin tek bir doğru yolu yoktur. Marka kimliği gibi soyut kavramlarla uğraşırken, katı ve hızlı kurallar koymak zor ve akıllıca değildir. Bununla birlikte, süreç göz korkutucu ve kafa karıştırıcı olabilir, bu nedenle biraz rehberlik yardımcı olur.


  1. 3 renk seçmeyi planlayın: Tabanınız, aksanınız ve nötr. Marka renk şemaları, türe bağlı olarak 1-4 renk arasında olabilir, ancak tek renkli şemalar bile farklı amaçlar için renk tonlarında bazı değişiklikler gerektirecektir.

  2. Marka ses ton seçimi: Ana renginizden sonra en çok kullandığınız renk vurgunuz olacaktır. Bu, temel renginizi seçmekten biraz daha zordur, çünkü daha fazla kısıtlama vardır: bir marka kişilik özelliğiyle eşleşmenin yanı sıra, vurgu renginiz de temel renginizle görsel olarak eşleşmelidir, hedef kitlenizi memnun etmekten bahsetmiyorum bile.

  3. Renk tonunu doğru seçmek: Nötr renginiz büyük olasılıkla bir arka plan rengi, dikkat çekmemek için seçilen bir renk olacaktır. Tipik olarak bunlar farklı gri tonlarıdır, ancak bej, beyazlar ve kirli beyazlar da işe yarar. Siyah da bir seçenektir, ancak dikkatli olun; parçası olduğu herhangi bir renk düzenine hükmetme eğilimindedir.

  4. Temel renk paletinin seçimi: Markanızın tüm kişilik özelliklerinden hangisi en önemli? Temel renginiz yalnızca marka kişiliğinizin en baskın özelliğini yansıtmamalı, aynı zamanda ulaşmaya çalıştığınız hedef kitleye de hitap etmelidir. Kalan renkleri bununla ne kadar uyumlu olduklarına göre seçeceksiniz.

Markanız için doğru renkleri nasıl seçersiniz?

İster bir şirketten ayrılmaya ve kendi işinizi kurmaya karar verin, ister oyunun kurallarını değiştiren yeni bir startup kuruyor olun, rengin tüketici davranışı üzerindeki etkisini anlamak markanızın başarılı olmasına yardımcı olacaktır.


Araştırmalar, tüketicilerin yüzde 85'e kadarının belirli bir ürünü seçerken rengin en büyük motivasyon olduğuna inandığını, yüzde 92'sinin ise genel olarak en ikna edici pazarlama faktörü olarak görsel görünümü kabul ettiğini gösteriyor.


Marka renkleri neden önemlidir?

İlk izlenimin önemli olduğunu söylüyorlar. Bu, özellikle markanız söz konusu olduğunda geçerlidir, çünkü markanızın rengi müşterilerin gördüğü ilk şey olabilir. Renkler duyguları ve hisleri ortaya çıkarır, ayrıca belirli bilgileri iletirler. Bu, müşterilerin ürününüzün ne hakkında olduğunu bile bilmeden bir ilk izlenim oluşturmalarını sağlar. Basitçe söylemek gerekirse, marka renkleri, müşterilerin etkileşimde bulunmak isteyip istemediklerine karar vermelerine yardımcı olma konusunda güçlüdür.



Müşteriler renge nasıl tepki verir?

Hepimiz kırmızının tehlikeyle, yeşilin de doğayla bağlantılı olduğunu biliyoruz, ancak her ikisinin de ek anlamları ve çağrışımları var. Renk psikolojisi, renklerin algıları ve davranışları nasıl etkilediğinin incelenmesidir. Özellikle pazarlama ve markalaşma söz konusu olduğunda, rengi anlamamızı ve avantajımıza kullanmamızı sağlar.


Bir araştırmaya göre, bir ürün değerlendirmesinin yüzde 62-90'ı yalnızca renklere dayalıdır, bu nedenle marka paletinizi doğru seçmeniz önemlidir.


Ünlü markalardan örnekler

Harika renk şemalarına sahip markalar tesadüfen karşılaşmadılar.


Her gün iletişim kurduğunuz markaları ve renklerin görsel kimliklerinde nasıl bir rol oynadığını düşünün. Coca-Cola kırmızıdır. Cadbury mor. Apple beyazdır. Google play gibi markalar birden fazla renk kullanır ve bu altın kemerleri bir an için görmek için herhangi bir otoyolda ilerler.


Coca Cola

Coke'un tanınabilir kırmızısı pratik nedenlerle ortaya çıktı. Markaya göre, "1990'ların ortalarından itibaren vergi görevlileri nakliye sırasında onları alkolden ayırabilsin diye fıçılarımızı kırmızıya boyamaya başladık”. O zamanlar alkol vergilendirilirdi ama meşrubatlar yoktu. Ancak başka nedenlerle de iyi bir hamleydi, çünkü artık kırmızının anlık alımları tetikleyebileceğini biliyoruz.


Cadbury

Söylentiye göre Cadbury'nin muhteşem moru, yani Pantone 2865c, Kraliçe Victoria'ya bir övgü olarak seçildi. 100 yıldan daha eski olan Cadbury, ilk olarak 2004 yılında rengi markalaştırmaya çalıştı, ancak bu, sahip olmak için yeterince ayırt edici olmadığını savunan Nestle ile bir çikolata savaşı başlattı. 2008'de Cadbury, ikonik renklerin uğruna savaşmaya değer olduğunu kanıtlayarak ticari markasını güvence altına aldı.


Apple

Steve Jobs iki nedenden dolayı beyazı seçti. Tasarım konusunda tutkulu olan Jobs, beyazın saflığın rengi olduğunu biliyordu ve bu nedenle güzel tasarlanmış ürünler vizyonuyla uyumluydu. İkinci sebep ise rekabetti. O zamanlar bilgisayar üreticilerinin kullandığı baskın renk griydi.


Google

İlginç hikaye: Google, ana renkler oldukları için kırmızı, mavi ve sarıyı seçti, ancak her zaman kurallara uymadıklarını göstermek için yeşili eklediler. Bu çocuksu palet, teknolojinin daha az ürkütücü görünmesini sağlıyor; her şeyi kullanımı gerçekten kolay hale getirmekle övünen bir şirket için uygun.


McDonald's

McDonald's'ın ana renklerinin arkasında bir bilim var. Kırmızı uyarıcıdır, kalp atış hızınızı artırır ve sonuç olarak iştahınızı artırır. Sarı, mutlu olmakla ilişkilendirilir, ayrıca uzaktan fark edilebilecek en görünür renktir.


Örneklerin gösterdiği gibi, bu renklerin hiçbiri tesadüfen seçilmedi. Bu şirketler, yalnızca renkleriyle tanınabilecek markalar yaratma konusunda inanılmaz bir iş çıkardılar.


Markanızın doğru renk paletini belirlemek için hangi aşamaları uygulamak gerekir?


Adım 1: Renklerin ne anlama geldiğini anlayın

Renk teorisi üzerine pek çok araştırma yapılmıştır. Her rengin arkasındaki hikayeyi bularak kesinlikle tavşan deliğinde kaybolabilirsiniz, ancak işte size bir fikir vermesi için kısa bir özet:


— Kırmızı tehlike, heyecan ve enerji ile ilişkilidir. Aşkın ve tutkunun rengi olarak da bilinir.

— Pembe kadınsıdır, duygusal ve romantiktir. Sıcak pembe gibi farklı tonlar genç ve cesur olabilir.

— Portakal, adaşı gibi taze ve canlılık dolu. Aynı zamanda yaratıcı, maceracı ve uygun maliyetli olmakla ilişkilidir.

— Sarı iyimserdir. Eğlenceli ve mutlu olmakla ilişkili bir renktir.

— Yeşil, doğaldır ve genellikle sürdürülebilirliği göstermek için kullanılır. Ama aynı zamanda prestij ve zenginlikle de uyumlu olabilir.

— Mavi güvenilir ve güvenilirdir. Sakinleştiricidir veya genellikle depresyonla ilişkilidir.

— Mor asalet ve heybettir. Manevi ve gizemli olabilir.

— Kahverengi, gerçekçi ve dürüsttür, genellikle organik sağlıklı ürünler için kullanılır.

— Beyaz saftır. Genellikle minimalist bir hisle sadelik ve masumiyet taşır.

— Siyah hem sofistike hem de zariftir. Resmi ve lüks olabilir, aynı zamanda hüzünlü olabilir.


Çok renkli birleşik veya her şeye açıktır. Çeşitlilik ruhunu yakalamak için harika.


Tabii ki, bu spektrum içinde bir sürü ek renk var. Bebek mavisi veya lacivert gibi farklı tonlar da renk hikayesine katkıda bulunur. Buna makalenin ilerleyen bölümlerinde değineceğiz, ancak şimdilik, markanıza en uygun renklerin hangileri olduğuna dair kabaca bir fikriniz olmalı.


Adım 2: Markanızın özünü belirleyin

Richard Branson, Virgin'in canlı kırmızı rengini seçerken markasını tanımladı. Kendi farklı iş yöntemlerini yansıtarak kendi müşterilerini cesur ve kendinden emin olmaya teşvik etti. Peki hangi renkler seninkini en iyi yansıtır?


İlk olarak, markanızın neyle ilgili olduğunu belirleyin, net bir fikre sahip olmak - markanızın hedefleri ve hedef kitlenizin nasıl hissetmesini istediğiniz - markanız için seçilecek en iyi renkleri bilemenize yardımcı olacaktır.


Markanızı aşağıdaki şekillerde düşünün:


— Marka hedefleri: Müşterilerin mutlu olmasını, zenginleşmesini, daha bilgili olmasını ister misiniz?

— Hedef kitle: Olumlu, kendinden emin veya zeki hissetmelerini mi istiyorsunuz?

— Kişilik özellikleri: Markanız eğlenceli mi, ciddi mi yoksa ilham verici mi?


Müşteriler tarafından nasıl algılanmak istediğiniz, renk düzeninizi daha da daraltmanıza yardımcı olabilir. Bu nedenle, ürününüz organik (genellikle kahverengi ile ilişkilendirilen bir renk) olsa da, marka özünüz iyiliği kutlamakla ilgili olabilir, bu durumda iyimser sarıyı tercih edebilirsiniz.


Adım 3: Rakip marka renklerine bakın

Marka renkleri öne çıkmalı veya en azından anında tanınabilir olmalıdır. Ürününüz genellikle çevrimiçi veya rafta rakipler arasında göründüğü için aynı görünmek istemezsiniz. Genellikle sarı denizde güneş kremleri veya mavi denizde teknoloji şirketleri görürüz. Her ürün aynı göründüğünde gözden kaçmak kolaydır.


Bunun yerine, bariz olanın dışında markanızın veya ürününüzün yaptığı diğer şeyleri düşünün. Bir güneş kremi güneşten koruyabilir, ancak sürdürülebilir bir şekilde yapılırsa yeşil bir seçenek olabilir. Karışımda kaybolmamak için, kendinizi sürüden nasıl ayırabileceğinizi belirlemek için rakiplerinizin bir ruh hali panosu oluşturun.


ADIM 4: Bir marka renk paleti oluşturun

Kabul edelim, mavinin birçok tonu vardır, bu yüzden renklere hem bireysel bir marka rengi olarak hem de bir palet içinde bağlam içinde bakalım.


Renk kodları

Marka renklerinizin nerede görünürse görünsün doğru bir şekilde kopyalanabilmesini sağlamak için bilmeniz gereken üç renk kodu vardır. Bu kodları tam olarak anlamanıza gerek yok, ancak marka renklerinizin her formatta ne olduğunu, her renk için bir dizi sayı olarak göründüğünü bilmeniz gerekiyor.


CMYK ve PMS: CMYK, Cyan, Magenta, Yellow ve Key (siyah) anlamına gelirken PMS, Pantone Matching System anlamına gelir. Bunlar, dijital olarak ofset olarak baskı için kullanılır.


RGB ve HEX: RGB, Kırmızı, Yeşil, Mavi anlamına gelirken HEX, Onaltılı Sayı Sistemi anlamına gelir. Bunlar ağırlıklı olarak web siteleri ve e-postalar gibi şeylerin ekranlarında bulunur.


Marka yönergeleri oluşturma

Tüm markaların sahip olması gereken bir şey marka yönergeleridir. Marka yönergeleri, markanızın nasıl görünmesi gerektiğine ilişkin bir kurallar kitabıdır ve bu, tutarlılık için önemlidir. Güçlü bir marka kimliği oluşturmak ve sürdürmek, tanınmanıza ve hatırlanmanıza yardımcı olacaktır.


Marka renklerinizin kaydını tutan marka yönergelerinin önemli bir bileşeni. Bunları tüm formatlarda göstermelidir. Baskı veya kumaşlar için CMYK ve PMS renklerinin yanı sıra hem RGB hem de HEX'te dijital renkleri dahil ettiğinizden emin olun.


Marka yönergelerinize ekleyebileceğiniz bazı ek şeyler şunlardır:


— Markaya genel bakış: Markanızın tarihi, misyon ifadesi ve kişiliği.

— Ses tonu: Müşterilerle konuşma şekliniz veya iletmek istediğiniz mesajlar.

— Renk paleti: PMS, CMYK, RGB ve HEX.

— Tipografi veya yazı tipi: E-postalarda, baskıda veya web sitelerinde kullanım için.

— Görüntü stilleri: Sosyal medyada kullandığınız fotoğraflar gibi.

— Tasarım stilleri: Ofis kırtasiye gibi şeyler için kartvizitler veya antetli kağıtlar.


Markanızın bir bütün olarak nasıl göründüğünü, renklerin nasıl bir araya geldiğini ve markanızın her yerde aynı göründüğünü görmek harika bir egzersiz.


Son olarak...


— Renklerin ne anlama geldiğini anlamak için renk teorisini benimseyin

— Markanızın neyle ilgili olduğunu belirleyin, böylece alakalı renklerle uyum sağlayabilirsiniz

— Aynı görünmemek için rakiplerinizi düşünün

— Tüm marka temas noktalarında bir renk paleti oluşturun ve test edin

— Markanızın her zaman aynı görünmesi için marka yönergeleri oluşturun


Markanız için renk paleti oluşturmak için https://coolors.co web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Milyonlarca farklı renk kombinasyonu, beğendiğiniz renklerin RGB, HEX ve CMYK renk kodlarını PDF formatında ücretsiz indirmeyi sağlayan sayfa ayrıca, alternatif renk palet önerileriyle oldukça faydalı bir web sitesi.


Dosyayı PDF olarak indirmek indirebilirsiniz.


0 yorum

תגובות


bottom of page