Küresel kozmetik üreticisi L'Oréal, çevrimiçi dünyada yer alan milyonlarca yorumu, görseli ve videoyu analiz etmek için yapay zeka kullanan TrendSpotter adlı bir sistem geliştirdi
Küresel kozmetik üreticisi L'Oréal, çevrimiçi dünyada yer alan milyonlarca yorumu, görseli ve videoyu analiz etmek için yapay zeka kullanan TrendSpotter adlı bir sistem geliştirdi. Buradaki amaç, trendleri rakiplerinden önce tespit ederek L'Oréal'in trend ürünler geliştirebilmesi ve tüketicilerin ilgisini çeken terimleri ve konuları online pazarlamasına dahil edebilmesi.
Moda ve kozmetik alanında en yeni trendleri anlamak ve takip etmek oldukça sabır isteyen bir süreç çünkü popüler bir televizyon programında yer alan bir sahnesine gelen yorumlar veya popüler bir sosyal medya fenomeninin viral hale gelen bir blogu gibi, sosyal medyadaki gündemi yakalamak bazen zor. Sadece gözlem veya araştırma ile nitelikli sonuçları elde etmek her zaman kolay olmayabiliyor.
Yapay zeka ve yeni nesil bilişim sistemleri sayesinde, küresel kozmetik üreticisi L'Oréal SA, tüketici tercihlerine hızla yanıt verebilmek için trendleri rakiplerinden daha hızlı tespit etmeyi hedefliyor.
L'Oréal Group'ta küresel sosyal içgörüler ve yapay zeka direktörü Charles Besson, birkaç yıl önce beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan bir eğilime örnek olarak kozmetik alışverişçileri arasında Calendula yağ içeren ürünlere ilgi olduğunu söylüyor. L' Oréal'e ait bir yüz kremi markası olan Kiehl's'in pazarlama takımı, çevrimiçi platformlardaki konuşmaları normal olarak izleyerek bu eğilimi hızla fark ettiler. Ancak şirketin tüm markaları bu süreçte hızlı yol alabilmeleri elbette daha büyük bir katma değer yaratabilirdi. Fakat, L'Oréal'in bir ürünü geliştirmesinin konsept aşamasından mağaza raflarında sergilenmesine kadar yaklaşık bir yılı aşkın süre alıyor olması.
Besson'a göre, bir trendi rakiplerinden birkaç ay önce bile belirlemenin, L'Oréal'e yeni ürün geliştirmede bir avantaj sağlayabileceği görüşünde.
Besson ve L'Oréal'in Paris'teki teknoloji merkezindeki meslektaşları, gelecekteki eğilimleri belirlemeyi ve bu içgörüleri şirket genelinde yaymayı amaçlayan iki yıl önce TrendSpotter adlı bir araç geliştirdi. 3.500 çevrimiçi kaynağı (Facebook ve YouTube gibi sosyal ağların yanı sıra kozmetik odaklı çevrimiçi yayınlar ve blog yazarlarının içeriklerini) tarıyor ve anlık gelişmeler ve gündemden düşen konular dahil olmak üzere yenilikleri tarıyor.
Besson, "Ana fikir, yarının trendlerini yarışmadan önce tespit edebildiğimizden emin olmaktır" diyor. Ekibin algoritmaları her yıl yaklaşık 25 milyon bit veri topluyor; bunlar çoğunlukla yazılardan ve makalelerden gelen metin ve hashtag'lerin yanı sıra çevrimiçi görsellere ve videolara gömülü alt metinleri kapsayan sözcüklerdir.
Ayrıca, tüketicilerin ve diğerlerinin çevrimiçi olarak gönüllü olarak paylaştığı gönderilerde bulunan tüm bu verilerin herkese açık olduğunu belirtmekte fayda var. Bu, bu bilgilere erişimin Avrupa Birliği'nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) veya Kaliforniya Tüketici Gizliliği Yasası gibi gizlilik yasalara karşı herhangibir sorun teşkil etmiyor oluşu, şirketin veri toplama tarafında sorunlarla karşılaşma olasılığını düşürüyor.
Kozmetik trendlerini etkileyen altı ülke
Milyonlarca veri parçasının insanların verimli bir şekilde işlenmesi şimdiki teknoloji ile imkansız olması, girdiler, çevrimiçi konuşmalardan cümle kalıpları ayrıştırmak için yapay zeka ve makine öğrenimi kullanan Synthesio adında bir sosyal dinleme platformuna aktarılıyor.
Sistem şimdilik kozmetik trendlerinin sıklıkla ortaya çıktığı altı ülkeye odaklanıyor: Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Fransa, Güney Kore, Japonya ve Brezilya. Besson, zamanla diğer coğrafyalara da genişletilebileceği tahminler arasında.
Yapay zeka yüzlerce olası kozmetik trendini tespit ediyor
Synthesio'nun verileri anlamlandırdığı ve içgörülere dönüştürdüğü bu modeller, L'Oréal ürün geliştirme ve pazarlama ekipleri için faydalı olabilecek eğilimleri temsil edip etmediklerini değerlendiren insan moderatörlere teslim ediliyor. Besson, TrendSpotter sisteminin bugüne kadar çalışmayı hak eden 700 ila 800 arasında trend ortaya çıkardığını söylüyor. Ancak, evden çalışan artan sayıda tüketicinin görüntülü sohbetlerde kendilerini daha çekici göstermek için filtreler kullanmaya başladığı koronavirüs pandemisinin başlarından bir örnek veriyor.
Birkaç yıl önce Japonya'da makyaj veya saç modellerini sanal ekranlara taşıyan filtrelerin ortaya çıkışını gören şirket, 2018'de artırılmış gerçeklik teknolojisi çevrimiçi alışveriş yapanların çeşitli türlerde nasıl görüneceklerini görmelerine olanak tanıyan Kanadalı girişim Modiface'i satın alması, L'Oréal'in rekabette gücünü artırdı.
Bir kişinin çevrimiçi görünümünü değiştirmeye yönelik ani ilgi, L'Oréal'in bu teknolojinin 40 markası tarafından daha fazla kullanılmasını teşvik etmesine yol açtı. Araç, örneğin tüketicilerin farklı ruj renkleri veya makyaj türleri üzerinde sanal olarak denemelerine ve kullanılacak en iyi cilt bakım ürünleri türlerine ilişkin ipuçları için yüzlerini taramalarına olanak tanır.
Besson, bu tür bir çevrimiçi özellik daha önce Japonya dışında pek ilgi görmemiş olsa da, "salgın kozmetik sektöründe oyunun kurallarını değiştirdiğinde, iç teknolojimizi tüketicilerimize onların isteklerine yanıt vermeleri için zorlamaya hazırdık" diyor. ihtiyacı var.”
Kendi kullandıkları terimler çevrimiçi alışveriş yapanlara pazarlama
Ürün geliştirmeye yardımcı olmanın yanı sıra, trendleri hızlı bir şekilde tespit etmek, L'Oréal'in açık inovasyon dijital pazarlama ekibinin, tüketicilerin bugün kullandığı terimleri web sitesi ürün sayfalarına, sosyal medya gönderilerine ve çevrimiçi reklamlarına dahil etmesine yardımcı olabilir.
L'Oréal'in dünya çapındaki 88.000 çalışanının toplam 1.800'ünün TrendSpotter'ın içgörülerine erişime sahip. Bunun L'Oréal'i sadece bir kozmetik markası değil, aynı zamanda “bir güzellik teknolojisi şirketi” olarak evrilmesine olanak sağlıyor.
Kaynak: Digitalcommerce360
Comments