No Code ve CMS olarak kısaltılan kodlama gerektirmeyen geliştirme ve içerik yönetimi yazılımları olan geliştirme adından da anlaşılacağı gibi kod yazılmadan uygulama geliştirilmesine imkan veren teknoloji ve platformları tanımlar
Programlama Linux'ta gördüğümüz terminal ekranıyla ya da Windows'ta CMD olarak adlandırılan komut ekranıyla benzerlik taşıyan kod geliştirme araçlarından Visual Studio, PyCharm ya da Idle gibi tümleşik geliştirme araçlarına taşındığı zamandan beri yazılım geliştirme sürecinde çeşitli yazılım kütüphaneleri kullanılıyor. Bu kütüphanelerin ilk başta amacı yazılım geliştirme araçlarına farklı diller tanımlamak olsa da 2010'lu yıllarda grafik kütüphaneleri de tümleşik yazılım araçlarında yerini almaya başladı. Belki de no-code yazılım geliştirme platformlarının temeli de grafik kütüphanelerinin kullanılmaya başlandığı bu noktada atılmıştı.
No-code platformlar öncelikle web sitelerini hedef almış olsa da bugün oyun, mobil ya da masaüstü uygulamalarda kullanılır hale geldi. Wordpress ya da Blogger benzeri kişisel yayın sistemleri de muhtemelen yazılım kütüphanelerindeki grafik opsiyonlarından yola çıkarak kişisel blog deneyimini daha da kişiselleştirip tasarım açısından bazı olanaklar sunmaya başladı. Geleneksel anlayışta seyreden web yazılım geliştiricileri WordPress ya da Wix gibi web yazılım sistemlerini zaman zaman basit olarak nitelendirse de durum tam olarak öyle değil. WordPress temalarının en gelişmiş sürümleriyle görülebileceği Envato Market'te en çok satılan temaları değerlendirerek bu kanıyı destekleyebiliriz.
Avada isimli tema, 2012'de kurulan Theme Fusion isimli bir şirket tarafından yazılmış. Bu şirketin yaratabileceği farkları daha iyi gözlemlemek adına kurucusu ve yöneticisi olan Luke Beck'i inceleyebiliriz. Beck, dünyanın en iyi web yazılım geliştiricilerinden biri olmakla birlikte dünyanın en iyi yazılım geliştirici şirketlerinden birinde çalışıyor. Aynı zamanda Avustralya'nın en başarılı üniversitesi olan Monash Üniversitesi'nde profesör olan Beck, kodsuz web yazılım sistemlerine neden güvenmemiz gerektiğini başarılı kariyeriyle açıklıyor aslında. Başka bir örneği inceleyecek olursak UpSolution isimli geliştirici firmayı konuşabiliriz 2008'den beri web temaları geliştiren UpSolution, Aleksandr Kovalev ve Ruslan Sukhar gibi iki önemli ana geliştiriciye sahip. Şirket, ana sayfasında 3000 dolar değerinde olan bir siteyi 59 dolara yapabilirsiniz (that allow you to create a $3,000-worth website at a cost of $59) açıklamasında bulunuyor. Bu gerçekle birlikte, yakın gelecekte son kullanıcının web yazılım dili bilme zorunluluğu ortadan kalkıyor ve işletmeler artık dijital dünyadaki varlıklarını çok daha başarılı bir şekilde koruyabiliyor. Piyasada güvenilirliği tartışmalı olan ve çeşitli aksaklıklarla yüz yüze kalınmasına yol açabilen yazılım firmalarına güvenmek yerine Wordpress ya da Wix gibi web geliştiricilerini kullanan uzmanlarla çalışmak zamandan ve enerjiden tasarruf sağlarken daha az çalışanın hem grafik hem kodlama kısmında çalışabilmesi sayesinde iş gücü konusunda da rahat bir ortam sunuyor.
CMS içerik barındırma sistemlerine dair konuşulanlar yalnızca teoriyle ibaret değil. The New Yorker, BBC America, Sony Music, MTV News, PlayStation ya da Star Wars gibi dünyaca ünlü markalar WordPress gibi CMS sistemleri kullanarak web sitelerini hazırlamışlar ve yönetimlerini de bu doğrultuda yapıyorlar. Yalnızca kurumsal markalar değil, Beyonce ve Usain Bolt gibi ünlü isimler de dijital yüzlerini inşa ederken başta WordPress olmak üzere CMS uzmanlarına güveniyorlar. Öyle ki tamamen bir yazılımcı girişimi olan Facebook dahi Facebook Newsroom isimli işletmesinde WordPress yazılımını kullanıyor. Açık kaynak kodlu CMS sistemler ise kodlamada düzenleme yapma imkanı sunduğu için hem tasarımcıya daha fazla imkan sunuyor hem de kod yazarlarının katlandığı zahmeti minimalize ediyor.
No-Code sistemlerin web geliştirmedeki yeri örnekleri de düşündüğümüz zaman tartışılmaz bir konumda. Bu gelişmeler Adalo, Appy Pie gibi mobil yazılım geliştiricilerinin de dikkatini çekmiş olacak ki, artık mobil uygulama geliştirirken de no-code yöntemler kullanılabiliyor. Fiziksel araçlara etki eden yazılımların kodsuz olarak yazılması şu an imkansız gibi görünüyor olsa da önümüzdeki dönemde iş geliştirme niyetinde olan yazılımcıların değil iş geliştirme ortamı geliştiren yazılımcıların bir adım daha önde olduğunu göreceğiz. Zira içerisinde bulunduğumuz "bilgi çağı" bilgiye sahip olmanın değil bilgiye ulaşabilme ve onu kullanabilme yetisine sahip olmanın daha önemli olduğu bir çağ.
Bütün bunların ışığında yeni dönemdeki dijital dünya, algoritma geliştirme yeteneği bulunan ve estetik değerlendirme yapabilme yetisine sahip olan mimarlar tarafından inşa edilecektir. İşletmelerin dijital dünyadaki varlıkları gittikçe önem kazanırken sahip olunması gereken vizyonun temini adına gittikçe farklı yöntemlerin ortaya çıkıyor oluşu ve bu alanda yaşanan gelişmeler, ilgilisi tarafından merakla bekleniyor.
Comments