top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıThe Brand Planet

Farklı dile çeviri küresel markaların bazen 'yanlış' anlaşılmasına neden olabiliyor

Sloganlar, akılda kalıcı reklam müzikleri bir markayı başarıya taşıyabilir, peki farklı dillere çevrildiğinde orijinali ile aynı anlama gelmiyorsa?

Farklı dile çeviri küresel markaların 'yanlış' anlaşılmasına neden olabiliyor

Markalarla özdeşleşen sloganlar, akılda kalıcı reklam müzikleri, takma adlar, bir markayı başarıya taşıyan tüketicilerin zihnindeki konumunu güçlendiren ve markanın hatırlanmasını kolaylaştırmasının yegane yollarından birisidir. Örneğin, KFC'nin "Finger Lickin' Good" sloganı bazen iştahını kabartırken, Nike'ın 'Just Do It' mesajı, ana dilde anlamını bilmeniz koşuluyla aktif bir yaşam tarzını benimsemek için yeterli motivasyonu sağlar.


Markalar, farklı pazarlara girerken haklı olarak, yeni bölgelerinde mümkün olduğunca çekici olduklarından emin olmak için büyük bütçeli farklı araştırmalar yapsa da, bazen bazı şey gözden kaçırılır ve bu da istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına neden olabilir.


Pepsi nesli ölü ataları diriltti

Pepsi'nin ikonik 'İşte bu! Sen Pepsi neslinin bir parçasısın' (Come alive! You’re in the Pepsi generation) adıyla bilinen sloganı Çin'de gerçekten 'Pepsi atalarınızı yeniden diriltiyor' (Pepsi brings your ancestors back from the grave) anlamına gelecek şekilde tercüme edildi.


Fonetik olarak Çince'ye çevrilen Coca-Cola biraz şüpheliydi

Pek çok benzersiz ses, şekil, anlam ve etimoloji ile bir Çin markası seçmek biraz zaman alabilir. Böylece 1920'lerin sonlarında Coke, Çin'de piyasaya girdiğinde ve fonetik çeviri olan ko-kä-kö-la'yı piyasaya sürdüğünde, bazı şeyleri görmezden geldiği ortaya çıktı. Bunun 'balmumu iribaşı ısır' (bite the wax tadpole) anlamına gelen absürt mesajın, ilerleyen süreçte 'damaktaki mutluluk' (happiness in the mouth) olarak tercüme edilmesiyle sorun çözülmüş oldu.


İribaş: Yumurtadan yeni çıkmış, ayakları gelişmemiş yavru kurbağa.


HSBC'nin pahalıya mal olan iletişim kampanyası

İngiliz bankası HSBC, küresel müşterilerine 'Hiçbir Şey Varsayma' (Assume Nothing) sloganını daha geniş kitlelere taşımaya çalışırken büyük bir hata yaptı. Ne yazık ki, mesajın bazı dillere çevrilmesinde oluşan anlam kaymaları şirkete pahalıya mal oldu ve birçok kişi şirketin ana mesajını 'Hiçbir Şey Yapma' (Do Nothing) olarak algıladı.


Bu slogan bir finansal hizmet sağlayan şirket için pek ilham verici görünmüyor.


Mercedes-Benz bu sefer işleri aceleye getirdi

Alman otomobil markası Mercedes-Benz, Çin'de piyasaya çıktığında hedefinden uzaklaştı. Başlangıçta, şirketin Çince çevirisi, aslında 'ölüme giden kısa yol' (rush to your death) anlamına gelen Bensi idi. Neyse ki, 'Çevik/atılgan hız' (dashing speed) olarak değiştirilmesiyle sorun çözülmüş oldu.


Ford, Belçika'daki tüyler ürpertici gaflara imza attı

Belçika'daki bir pazarlama iletişimi kampanyası döneminde otomobil şirketi Ford için işler karanlık bir hal aldı. Otomobil markası, mükemmel üretimini övmek için, 'Her arabanın üstün kaliteli bir gövdeye sahiptir' (Every car has a high-quality body) fikrinden yola çıkarak büyük çaplı bir kampanya başlattı. Görünüşe göre, birçok Avrupalı, vücut, beden anlamına gelen "Body" kelimesini ceset anlamına gelen Corpse olarak anımsamasıyla, 'Her arabanın yüksek kaliteli bir cesedi vardır' (Every car has a high-quality corpse) algısı hakim oldu. Bir marka için oldukça zor bir durum.


KFC, 'Parmak ısırtan lezzet' sloganı bu sefer aşırıya kaçtı

KFC'nin ünlü sloganı, 50'li yıllarda bir restoran yöneticisi tarafından düz mantıkla tercüme edildiği söylenir. Bu bir bakıma anlamlı. Aksi takdirde kim derdi ki; 30 yıl sonra Pekin'de açılan ilk batılı fast food şirketi ünvanına sahip olan markanın sloganı o kadar da iştah açıcı olmayan 'Parmaklarını ye.' (Eat your fingers off) cümlesini slogan olarak belirlesin.


Kaynak: The Drum

Etiketler:

0 yorum

Commentaires


bottom of page