Kurumsal Hayat
Özgürlük ve Sorumluluk
Kurum Kültürü
Ofiste yere atılmış çöplerin arasından yürüyen, ve başkalarının almasını bekleyen şirket çalışanları var, evde olduğu gibi gördükleri çöpleri almak için insanların eğildiği şirketler de.
Herkesin her fırsatta şirkete yardımcı olmak için doğru olanı yapma sorumluluğunu hissettiği ikinci şirket olmak için çok çalışıyoruz. Çöp kutusunu kaldırmak, gördüğünüz gibi küçük ve büyük sorunlara özen göstermek ve "işim değil" diye düşünmekten çok daha metafor. Sahiplik, sorumluluk ve inisiyatif duygusunu yaratmaya çalışıyoruz, böylece bu davranış doğal geliyor.
Amacımız, insanları yönetmekten çok insana ilham vermektir. Ekibimize, The Brand Planet için en iyi olduğunu düşündüklerini yapmak için onlara güveniyoruz. Onlara kararlarını desteklemek için çok fazla özgürlük, güç ve bilgi veriyoruz. Buna karşılık, bu, şirkete fayda sağlayan harika işler yapmamızı sağlayan bir sorumluluk ve öz disiplin hissi yükler omzumuza, elbette.
İnsanlara güvenilen, özgür olduklarını hissettiren ve fark yaratabilmeleri konusunda başarılı ortam sunduğumuza inanırız. Bu nedenle, özgürlük ve yetkilendirmeyi, elimizden geldiği kadar tüm kademelere sağlamak için çalışıyoruz.
Birçok ajansta çok fazla özgürlük alanı yoktur. Özellikle, birçoğu küçük olduklarında özgürlük ve sorumluluk sahibi olma olasılığı daha yüksektir. Herkes birbirini tanır ve herkes sorumluluklarının farkındadır. Ancak, büyüdükçe iş daha karmaşık hâle gelir ve bazen tutku seviyesi düşer. Resmî olmayan, sorunsuz çalışan ajans bozulmaya başlayınca, kaos ortaya çıkar .
Bu durumda, geleneksel yönetimin parçası olan “büyümek” kavramının kaos için geçerli olmamasının sağlanması gerekir. Kurallar ve prosedürler hızla arttıkça değer sistemi kurallara göre gelişir. Bu standart yönetim yaklaşımı iyi sonuçlanırsa, şirket iş modelinde çok verimli olur.
Böylece sistem işleyişini sürdürür ve yaratıcı düşünürlerden statükoyu sorgulamaktan vazgeçişlerini gözlemleriz. Değişen trendlerin etkisiyle, sektörde artık iş modeli adaptasyonu ve değişimleri kaçınılmaz oluyor ve birçoğu adapte adaptasyon sağlayamadıklarını gözlemledik.
Çalışanlarımızın özgürlüklerini muhafaza etmelerine yardımcı olurken, her konuda tek uzman olma heveslerine girmekten, büyümenin getirdiği kaostan kaçınırız.
Onun yerine daha basit bir anlayışan sahip olmaya ve çalışanların verimliliğini artırmak için çalışıyoruz. Herhangi bir aksi durumda kendisine bir şey söylemeden, kişinin hatasını düzeltme eğilimine sahip olduğu, öz disiplinli bir ajansa sahibiz.
Çalışanlarımızın özgürlük alanlarını olabildiğince genişletmeye kararlıyız. Olağandışı özgürlüklerle nasıl çalıştığımıza ilişkin bazı örnekler şunlardır:
1.Harcama kontrolleri ya da sözleşme imzalama kontrolleri neredeyse yoktur. Her çalışanın, ajansımızın çıkarlarını gözetmesi gerektiğinin bilincinde olduğu için temel görüşümüz “iyiye yormak”tır.
2.Seyahat, eğlence, hediyeler ve diğer masraflar için politikamız 8 kelimedir: “The Brand Planet’nin cazibesini arttırmak için doğru olanı yap.“ Çoğu ajansın politikalarını uygulamak zorunda olduğu uyum departmanlarından kaçınırız.
3.Tatil politikamız "tatil yap“dır. Yılda kaç hafta civarında herhangi bir kural veya formumuz bulunmamakta. Açıkçası, iş için ve özel hayat için ayırdığımız zamanlar biraz farklı olabilir, gecenin bir yarısı gelen e-posta ile hafta içi öğleden sonra cevap verebiliyoruz. Ajans yöneticilerimizin bazı zamanlar sık izinler alsalar da, geri dönüşlerinde beraberinde getirdikleri eşsiz fikirleri, ekibin geri kalanı da iyi bir örnek teşkil edeceğini düşündüğümüz için tüm ajansa adapte etme kararı aldık.
4.Ebeveyn izni politikamız “Kendiniz ve bebeğinizle ilgilenmenizi sağlarız" şeklindedir. Yeni çocuk sahibi olan kişilere gerekli izinlerin verilmesini, ve uygun zamanda geri dönüşlerini sağlama konusunda esnek davranırız.
5.Ajansımızda kimseye kalma koşulu ile işe almıyoruz. Her çalışan gibi, istediği zaman ayrılabilirler, ancak genellikle kalmayı tercih ederler. Ajansımızda, büyük iş için ve iyi maaşlar için en iyi koşulları yaratmayı isteriz.
6.Giyim kuşam konusunda keskin bir kuralımız yok, herşeye dair bir politika güdmemize de ihtiyaçta. En eşsiz fikirler, özgürlüklerde ortaya çıkar.
7.Özgürlük yanlısı felsefemize karşı etik konular ve güvenlik konularında oldukça titiz davranıyoruz. Örneğin, çalışanların taciz edilmesi veya içeriden bilgi sızdıranlara tolerans göstermeyiz.
Yaratıcı bir işteyiz, güvenlik açısından kritik bir iş değil. Zaman içindeki büyük tehditlerimiz yenilik eksikliği, rakiplerimiz yaratıcı insanları işe almasıdır.
Bu yüzden, birçok konuda hatalara toleranslı olmalıyız. İnsanlara büyük ihtimam gösterirsek ancak hızlı pozitif sonuçlar almak mümkündür.
Baştan çıkarmak, çoğu zaman etkisiz olmasına rağmen, hata önlemenin çok iyi geldiği yönündedir.
Hatayı engellemek için yapılan yönlendirmeler, yaratıcı ortamı ve insanların çalışmasını engelleyecek olursa, ihtiyatlı davranırız. Nadir durumlarda, özgürlük kaygısından oluşan ihtiyatımız suiistimal edilebiliyor. Birkaç kişi özgürlüğü kötüye kullanması, tüm için çalışanlarımızın özgürlüklerinin kısıtlanmasına neden olamaz.